Daha önce “The Communication Book. 44 Ideas For Better Conversations Every Day” kitabından iki yazı çevirmiştim.

1. İknanın 6 Prensibi
2. Kendimizi Nasıl Demotive Ederiz?

Bugünkü yazı yeni girdiği ortamda diyalog başlatırken bocalayanlar için gelsin. Aslında kalabalık ortamlarda çocukları gözlemlerseniz iletişim konusunda bizlerden çok daha başarılılar. Bir kafede birbirini hiç tanımayan aileler yan masadan tuzluk isterken bile zorlanabilirken çocuklar tek bir bakışla arkadaş olup birlikte oradan oraya koşmaya başlayabiliyor. Biz de bir zamanlar çocuktuk, büyürken bir şeyler yanlış şekillendi. 🙂

Kitapta da daha iyi tanımak ya da diyalog başlatmak adına konuşmak istediğimiz kişiler için 5 öneri var;

Tavsiye İsteyin

İnsanlar tavsiye vermeyi sever.(özellikle Türkiye’de siz istemeden bile verilen yegane şey tavsiye:) ) Tavsiye isteyerek minik bir konuşma başlatın. “Yeni bir telefon almak istiyorum. Ama hangisini almam gerektiğine karar veremedim”(ya da kitap ya da kıyafet vs.)  Sonra verilen yanıttan dolayı teşekkür et. Çoğu insan kendisine danışılmasından dolayı mutlu olur ve yangın söndüren itfaiyeci gibi hisseder. Bu durum size duyulan sempatiyi arttırır.

İkinci Soruyu Sorun

Genellikle bir soru sorup karşılığında bize soru sorulmasını bekleriz. Bu diyalog değildir. Bunun yerine eski bir muhabir yöntemini kullanın ve ikinci soruyu sorun. “Üniversitede hangi bölüme gittin” dedikten sonra “Bu bölümün katkıları neler” gibi ikinci soruyla diyaloga devam edin…

İş İle İlgili Konuşurken Dikkat Edin

Çalışma hayatında iki tür insan var. Birinci işi hakkında konuşmayı sevenler ve konuştukça konuşanlar, ikincisi bundan nefret edenler.

Eğer siz doğru düzgün tanımadığınız biriyle konuşma başlatmak istiyorsanız ve iş sizin için uygun konuysa iş konuşmaktan nefret edip diyalogu kestirip atanlara önlem almak adına “ne iş yapıyorsun” sorusundan ziyade “bugünlerde nelerle meşgulsün” gibi bir soruyla diyalog başlatın.

Sizi İlgilendiren Konularla İlgili Sohbet Başlatmayın

İnsanlar kendileriyle ilgili konuşmayı sever. Dinlemekten ziyade kendi konuşma sıralarını beklerler. Karşınızdaki kişinin diyalogtan keyif almasını istiyorsanız kendi ilginizi çeken konu başlıklarını seçmeyin. Gruptaki diğer kişilerin konularıyla ilgilenen kişi olun. Bill Nye bu konuyla ilgili şu yorumu yapmış; “Tanışacağın herkes senin bilmediğin bir şeyler biliyordur.” Dolayısıyla bu şeyleri öğrenmeye, ilgiyle dinlemeye meyilli ol…

Dinleyin

“İki tane kulağımız bir tane ağzımız var. Konuştuğumuzun iki katı kadar dinlemeliyiz.” cümlesi konuyu anlatıyor. İnsanlar ne konuştuklarını unutabilirler; ama karşınızda nasıl hissettiklerini unutmazlar. Hepimiz iyi dinleyicileri severiz. Diyalog başlatırken sürekli konuşmaktan ziyade dinlemeye de odaklanın.

İyi Soru Sormanın 3 Yolu

En sevdiğim arkadaşlarımdan biri ile yıllardan beri süregelen bir alışkanlığımız var birbirimize anket yaparız. Akla hayale gelmeyecek gariplikte sorular sorar yanıtlarız. Bu soru cevap seanslarında oyun çağına dönen çocuklar gibi hissediyorum. 🙂 Özellikle de yanıtlamaktan çok keyif duyacağım bir soru sorulduğunda mest oluyorum. 🙂

Proust‘a göre iyi soru sormak için 3 anahtar nokta var;

1. Sorular evet/hayır ile cevaplanacak sorular olmamalı.(bu tip sorularda diyalog hemen sonlanabilir)
2. Sorular ön bilgi gerektirmemeli. Diğer bir deyişle doğru ya da yanlış cevabı olmamalı.
3. Sorular size değil karşınızdaki kişiye odaklanmalı.

Örnek Sorular: Kim olmak isterdin? Nasıl ölmek istersin? Sevdiğin kişinin nasıl özelliklere sahip olmasını beklersin?

“Bize iyi yanıtlar veren insanları severiz; ama bize iyi sorular soran insanları daha çok severiz. En çok hatırladığımız insanlar bizi gerçekten dinleyenler.”

Aşağıdaki yazı da ilginizi çekebilir;

Çocuklarla İletişim

Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.