“La vie c’est comme une bicyclette il faut avancer pour ne pas perdre l’équilibre” – Hayat ilerlemek zorunda olduğunuz bir bisiklet gibidir, böylelikle dengeyi kaybetmezsiniz.
Bir önceki yazımda Paris’in daha az bilinen sokaklarından biri olan Rue Cremieux ‘den bahsetmiştim.
Pere Lachaise de tıpkı Rue Cremieux gibi klasik Paris noktalarını tamamladıysanız gezmenizi önereceğim bir yer.
Daha önceki yurt dışı gezilerimde anıt mezarlıklar görmüştüm; ama özellikle gidip mezarlık gezdiğim hiç olmamıştı. 🙂 Burası mezarlıktan ziyade açık hava müzesi gibi… İnanılmaz sanatsal mezarlar ve ilginç bir atmosferi var.
Pere Lachaise, Hristiyan mezarlığı değil. Yahudi, müslüman, ateist her inanıştan insanın gömüldüğü bir mezarlık. Ama tabii ki popüler olmasının sebebi pek çok ünlünün burada gömülmesi.
Pere Lachaise’e Nasıl Gidilir?
Başka alternatifler de var, fakat biz metroyla “Père Lachaise” hattından inip küçük kapıdan giriş yaptık. Girerken 2,5 euro’ya harita alabilir ya da gitmeden telefonunuzla haritanın ekran görüntüsünü çekebilirsiniz. İnternette var mı bilmiyorum, ben en aşağıya bir görüntü ekledim.
Pere Lachaise’de, Chopin, La Fontane, Marcel Proust, Oscar Wilde(89. bölmede), Moliere, Jim Morrison(6. bölmede), Edith Piaf(97. bölmede), Rossini, Bellini ve tabii ki Ahmet Kaya(71. bölmede), Yılmaz Güney(62. bölmede) gibi ünlüler gömülü.
Harita olmadan aradığınız mezarları bulmanız çok za
Pere Lachaise Rue Cremieux gibi 15 dakikada gezilmiyor. Bizim yaklaşık bir saatimizi aldı. Çünkü mezarlık yokuşlu büyük bir alan, haritayı çözmek ve gezmek vakit alıyor.
Ahmet Kaya’nın mezarında Türklerin yazdığı karalamalar şaşırtmadı. İsmimizi dağa taşa, mezarlara, tarihi eserlere kazımaktan daha önemli bir varlık yaratmalıyız bu dünyada. Her yerde aynı kültürsüzlüğü görmek insanı sinirlendirebiliyor.
Ben Edith Piaf hayranıyım. Özellikle La Mome filminde hayatını birkaç kez izledikten sonra hayranlığım perçinlendi. Paris gezimde boşluk anlarında da bol bol Edith Piaf dinledim. Mezarlık gezerken de fonda Edith Piaf-Non Je Ne Regrette Rien ve Sous le ciel de Paris şarkıları çaldı.
Ahmet Kaya’nın mezarına geldiğimde ise Hep Sonradan seçtiğimiz şarkıydı. “Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan sonradan…”
Jim Morrison mezarı başında onun şarkılarını dinleyenler, Chopin mezarı başında ise sokak müzisyenleri vardı. Gene Jim Morrison mezarında üzeri sakızlarla kaplı bir ağaç vardı. 🙂
Krematoryum
Pere Lachaise’de en ilgiç şeylerden birisi Krematoryum. Gambetta istasyonundan inerseniz bu kısma ulaşıyorsunuz. Burası ölülerin yakıldığı yer. Aşağıdaki gibi bölmelerde sergileniyorlar. Tüyler ürpertici bir durum.
Diğer Paris yazıları için;
- Paris Gezisi: 1. Gün
- Paris Gezisi: 2. Gün
- Paris Gezisi: 3. Gün
- Paris’te Ne Yenir?
- Hayaller Neden Paris?
- Alternatif Paris Rotası: Rue Cremieux

2 Replies to “Alternatif Paris Rotası: Pere Lachaise”