By Yazar Karga Posted on 10 Haziran 201823 Eylül 2022

Paris’te Ne Yenir?

1816.jpg" alt="img_8493" width="1024" height="665" />

Pierre Herme

Ladurée’nin namı almış yürümüş durumda; fakat pek çok yabancı kaynak Pierre Herme daha lezzetli iddiasında. Hal böyle olunca ikisini de denemeden dönmek olmazdı. 🙂

Denedim gördüm ve şunu anladım, makaron benim için çok da ahım şahım bir lezzet değil.

Gene kaç şubesi var bilmiyorum ama Louvre Müzesi’nden çıktıktan sonra Concorde Meydanında sağ taraftaki sokaklarda gezerken bulduk.(Louvre’a sırtınızı döndüğünüzde sağda)

Le Procope

Paris’in en eski kafelerinden birisi olduğu söyleniyor. Zamanında pek çok ünlünün müdavimi olduğu bir yermiş. Odéon metrosunun hemen çıkışında yer alıyor. İç dekorasyonu güzel, Biz hava almak için dışarıda oturduk, yemek menüsü yerine içecek menüsü getirdiler. O yüzden yemekleri üzerinde yorum yapamıyorum.

Cafe des Deux Moulins

Monmarte’ta Moulen Rouge’u fotoğrafladıktan sonra bir ara sokaktan yukarı doğru çıkarken karşımıza çıkan, Amelie filminde geçen meşhur kafe. Nutellalı krep yiyip, soğan çorbası içtik. Soğan çorbası vasattı.

Léon de Bruxelles

Champs-Élysées’yi gezerken karşınıza çıkacak gene Dünya’da şubeleşmiş mekanlardan birisi. Gönül isterdi ki burası da İstanbul’da açılsın. İki gidişimde de güveç gibi bir tencerede soslu midye ve patateslerinden yedim. Her ne kadar garsonlarının ümüğünü sıkmayı isteyecek kadar sinirlensem ve gözlüğümü çaldırsam da midye için çok leziz bir yer.

Le Relais de l’Entrecôte

Burası benim için “Paris’e yine gitsem yine uğrarım” mekanlarından biri. Gitmeden önce çok öneri okudum. Akşam yemeği için tercih edecekseniz 19’da açılıyor. İlk gün kuyruk sebebiyle başka yerde yemeyi tercih ettik ama ikinci gün 18:30’da kapısında dikildik.

Burada fix bir menü var. Salata, patates ve cafe de Paris soslu et geliyor. Patates ve eti bitirdiğinizde ilave servis yapıyorlar. Hem lezzet hem de doyum açısından çok başarılı. Fiyat performans da iyiydi.

Etin hangi derece ile pişeceğini soruyorlar. İyi pişmiş seviyorsanız mutlaka belirtin.

Nasıl Gidilir: Burası Şanzelize civarlarında bir kafe. Metro ile gidecekseniz Roosvelt metrosundan çıkıp Disney Mağazası değil karşı caddeye geçin. Cafe di Roma’yı ve L’Alsace’ı(Rue Marbeuf) göreceksiniz. oradan aşağıya doğru inerken ilk sağda değil ikinci sağda kalıyor.

Hard Rock Cafe

Soğan çorbasıymış, kaz ciğeriymiş, midyeymiş sıkıldım diyenler için Avrupa’nın pek çok yerinde olan Hard Rock Cafe de tercih edilebilecek yerlerden. Nachos, acılı kanat, hamburgerleri vs. güzel.

Nasıl Gidilir: Grands Boulevards metrosunda indikten sonra birkaç dakikalık yürüyüş ile kolayca bulacaksınız.

Café de Flore

Picasso, Albert Camus gibi isimlerin uğrak yeri olduğu belirtiliyor. pek çok isim bu kafenin müdavimlerindenmiş. Metro ile Saint Germain des Près durağında indiğiniz an göreceksiniz.

Shakespeare and Company Cafe

Shakespeare and Company Paris’in en ünlü kitapçılarından birisi. Öyle ki gittiğimizde içi o kadar kalabalıktı ki girmemle çıkmam bir oldu. Saint Michel‘de, Notre-Dame Katedrali hizasında Shakespeare and Company’i çok kolayca bulabiliyorsunuz. Shakespeare and Company Cafe de hemen kitapçının bitişiğinde açılmış keyifli bir kafe.

Chez Marianne

La Marais bölgesine gittiniz, L’As du Fallafel kapalıydı; ama gelmişken falafel yemeden dönmeyelim diyorsanız Chez Marianne oturup, soluklanıp geleni geçeni izleyebileceğiniz tatlı kafe.

Diğer Paris yazıları için;

• Paris Gezisi: 1. Gün
• Paris Gezisi: 2. Gün
• Paris Gezisi: 3. Gün
• Hayaller Neden Paris?
• Alternatif Paris Rotası: Pere Lachaise
• Alternatif Paris Rotası: Rue Cremieux

Instagram: @yazarkarga

Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.