Adrasan Gezisi

Hazır dolar uçmuş, euro alıp başını gitmişken, güneş de hala cayır cayır yakıyorken Türkiye’nin cennet köşelerinden Adrasan’ı yazacağım. Antalya’nın yazı kapatmasına daha çok var o yüzden Adrasan için geç değil.

Turistler dışında yaklaşık 80 milyon insanın yaşadığı bir ülkeyiz. Eğitim ve kültür düzeyimiz de ortada bu sebeple gittiğimiz yeri maalesef bozuyoruz. Bugün en kıymetli tarihi eserlerimizin üzerinde Hikmet <kalp> Leyla gibi yazılar var.

Aynı zamanda popüler olan şeye yığınlar halinde üşüşüyoruz. Bu sebeple bozulmamış bir doğal alan bulmak çok zor. Adrasan da tabii ki kalabalık; ama henüz o denli bozulmamış. Ne bileyim henüz bir Doğu Ekspresi, Salda Gölü, Bozcaada değil… Umarım olmaz da.

Daha önce Antalya’da yapılacak şeyleri yazmıştım. Ama listeye en az 30 şey daha rahatlıkla eklenebilir. Gelelim Adrasan’a;

Adrasan’da Konaklama

Adrasan otel standardı ve plaj bakımından lüksten uzak, sade bir yer. Genelde oda kahvaltı çalışan minik oteller var. Biz Otto Palace isimli bir otelde kaldık. Denize 300mt yürüme mesafesi(araba ile gidecekler için de sahilde belediyenin bol bol park yeri var). Kahvaltısı ortalama, minik bir havuzu var, odalar geniş temiz.(biz balkonlu odada kaldık diğerlerini bilmiyorum). Fiyat/performans iyidi diyebilirim. Beklentiniz gittiğiniz yerin özellikleriyle paralel olmalı, böyle bir otelde 5 yıldız lüksü arayacaksanız gitmeyin. Alaçatı butik otellerinin kahvaltıları da yok.:)

Adrasan Plajı

Adrasan’da özel plaj yok. Büyük bir belediye plajı var. Bazen şezlong parası alınıyormuş ama biz denk gelmedik. Hasır şemsiyeler ile gene lüksten uzak bir plaj. Deniz ise mükemmel. Bu zamana kadar yüzdüğüm en güzel yerlerden biri. Antalya genel olarak tertemiz, masmavi zaten. Adrasan dağların arasında kaldığı için suyu hep durgun,yormuyor ve muhteşem bir manzaraya karşı yüzüyorsunuz. Yüzerken aklıma sene boyunca instagramda gördüğüm kuzey ülkelerinin fotoğrafları geldi, hiçbirisini aratmıyor. Ülkemiz o kadar güzel ki keşke kıymetini bilebilsek…

Adrasan’da Ne Yenir

Akdeniz bence yeme içme yönünden Ege’ye yaklaşamıyor. Adrasan vasatın altında. Hele de “deniz kenarına geldik, sofrayı mezeyle donatalım” niyetindeyseniz biraz zor. Genelde hamburger, patates türü şeyler var. Kalamar, karides gibi deniz ürünleri de dondurulmuş. Herhangi bir özel lezzet yok. Ki Türkiye’nin çok az köşesi yemek namına bu kadar vasattır.

Cehennem sıcağının olduğu Antalya gibi bir yerde yediğimiz sokak dondurması en kötü dondurmalardan biriydi. Ki hayatımda bir dondurmaya kötü dediğimi de pek hatırlamam. Ama gene de birkaç yer yazacağım;

Chill Kafe

Sahildeki kafelerden bir tanesi. Zaten yemek için sayılı opsiyonunuz var. Duvarlarındaki resimler çok güzel. Ev patatesi, bira ikilisini seviyorsanız porsiyonu büyük. Kalamarı da ilave ettik. Fiyatlar İstanbul ile yarışır…

Saide

Akşam yeme

i için tercih ettik. Meze falan pek aramayın. Avlanma yasağı da olduğu için deniz balığı da yok.:) Karides gene dondurulmuş. Kalamar sanırım kendi marineleri. Ortamı şirin, sunum ve ilgi de güzel. Yanında Le Jardin diye dekorasyonu hoş bir yer daha var ordan gelen müziker şahaneydi. Denenebilir.

Ganimet Gözleme

Mekanların hemen hemen tamamında gözleme yapılıyor. Sadece gözlemeci olan yerler de var. Çeşit tercihiniz varsa bunlardan birini seçin. Ben hayatımda ilk kez yıllar önce Olympos’ta tahinli gözleme yemiştim. O günden beri gözlemeciye gittiğim an tahinli soruyorum. Adrasan’a giderken yolda mola verdiğimizde de sordum tahinli olmayınca şekerli, tereyağlı yaptı o bile efsaneydi. Tatlı ve tahin seviyorsanız tahinliyi mutlaka deneyin.

Adrasan Tekne Turu

Adrasan’da günübirlik tekne turları var. Genel olarak sabah 10-10:30 gibi sahilden kalkıyorlar. Biz otelden rica etmiştik. Ahmet Efe A. diye bir tekneyi ayarlamışlar. Beklentimiz düşüktü bunun da etkisi vardır ama bayıldık. Tekrar gitsem mutlaka bu tekneyi ayarlarım. Otelden alıp bıraktılar. Müzikler muhteşemdi yandan geçen teknelerde Ankara’nın bağları, Hande Yener çalarken biz Bob Marley, sirtakiler, 70ler Türkçe pop gibi keyifli şarkılarla gezdik. Çok dolu da değildi. Yemek ve ikramlar da günübirlik tekne standartlarının üstünde öyle ki semizotu salatasının tarifini bile istedik. Merak edenler için aşağıya bize denk gelen yemekleri iliştiriyorum.

Yemekler: Balık, semizotu salatası, mevsim salata, zeytinyağlı kırmızı biber dolması, çay ikram, meyve

Suluada

Adrasan’dan kalkan teknelerin genel uğrak yolu burası. Türkiye’nin kaç tane Maldivler’i var ya da bu Maldivler takıntısı ne bilmiyorum ama Suluada denizin rengiyle bunlardan biri. Bir bölümünde böbreklere iyi gelen tatlı su kaynağı olduğu söyleniyor.

Biz sabah 10:30’da yola çıktık 17:30’da döndük. Suluada dışında üç dört koyda daha durduk. Deniz hayranlık uyandıracak kadar mükemmel. Bir koyda mavi yeşil balıklar, yengeçler sadece deniz gözlüğüyle yüzeyden bile görülebiliyordu mest oldum. Tekne turlarının ücretleri 70-80 arası değişiyor. Adrasan’da gününüz varsa yapmadan dönmeyin derim.

Kısa Kısa;

Adrasan’a birkaç günlüğüne ve araçla geliyorsanız, meşhur Olympos ve Çıralı da yakın sayılır, rotanıza ekleyebilirsiniz.

Adrasan’da gündoğumu da muhteşem bulutsuz bir güne denk geldiyseniz izlemeden dönmeyin derim.

Kamp yapıyorsanız Adrasan ideal yerlerden birisi.

Çarşı gibi bir şey aramayın. Doğanın tadını çıkartın. Sabaha karşı 4 gibi koro halinde horozlar ötmeye başlıyor. Gece muhteşem gökyüzü milyonlarca yıldızı seyredin.

Instagram: @yazarkarga

Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz. 

2 Replies to “Adrasan Gezisi”

Biraz da siz kar(g)alayın!

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.