Son 10 yıldır motivasyon kelimesini daha sık duyuyoruz. Ama çocukluktan beri genlerimizde “gaza gelmek” deyimi kayıtlı. Bir eyleme başlamak ve daha da önemlisi o eylemi sürdürmek için motivasyonu ön koşul olarak görüyoruz. Peki ya hiçbir şey yapmak istemiyorsak? Bugünün konu başlığı; motivasyon eksikliği.
NOT: Yazıya geçmeden önce bir not düşmek istedim; motivasyon eksikliği ile majör depresyon farklı konular. Depresyon ayrı bir uzmanlık ve eğitim görüşü gerektiren bir konu. Ben daha ziyade hayat enerjisi olup bazı eylemler için istek bulamayan, bezmiş, üşenen ya da bahaneler üreten kişileri ele alacağım.
Yazı İçeriği
Ne İstediğini Bilmemek
Bir youtube videosu izlediğimde “don’t use willpower, use why power” cümlesini duymuştum. “İrade gücünü değil neden gücünü kullan”. Yani bu eylemi neden yapmak istiyorsun?
- Neden kilo vermek istiyorsun?
- Neden spor yapmak istiyorsun?
- Neden sınavı başarıyla geçmek istiyorsun?
- Neden terfi almak istiyorsun?
Eğer ne istediğini biliyorsan ve nedenlerin güçlüyse onlara tutunman daha kolay olacaktır? Uzun vadeli bir eylemse bıktığın, vazgeçmek istediğin anlarda hatırlaman için oturup nedenlerini listelemenin faydalı olacağı belirtilir. Yazının inanılmaz bir gücü vardır.
Kendini Başkalarıyla Kıyaslamak
Hepimiz belirli oranlarda birbirine benzeyen; ama bir o kadar da eşsiz bireyleriz. Kendi yolculuğumuzu yapıyoruz. Arzularımız ve hayattan beklentilerimiz farklı, auramız farklı, karakterimiz farklı. Dolayısıyla “neden kilo vermek istiyorum” diye kendimize sorduğumuzda bizi tetikleyen şey; instagramda gördüğümüz ünlülerin fotoğraflarıysa belki de gerçek arzumuz ya da varmamız gereken nokta sıfır bedene inmek değildir?
Bu sebeple de başlamadan önce “whypower”dan yani “neden bunu yapmak istiyorum?” sorusundan faydalanmak ve yanıtların içinde başkalarıyla kıyas varsa biraz daha konunun derinine inmek, belki önce bu kıyaslama huyunu bertaraf etmek daha huzur verici olabilir.
İlginizi çekebilir; Zihni Doğru Yönetmek İçin 8 Öneri
Hiçbir Şey Yapmak İstememek?
Dönem dönem bıkkınlık seviyemiz artabilir ve yeni bir diziye dahi başlamak istemeyiz. Arkadaşlarımızla sosyalleşmek istemeyiz. Harekete geçmek istemeyiz.
Fakat bu noktada çok komik bir döngünün içine girebiliyoruz. Örneğin akşam spora gitmen gerekiyor, “hiçbir şey yapmak istemiyorum, yorgunum” deyip gitmiyorsun. Gayet hoş. Fakat tam uyurken spora gitmediğin için mutsuzluktan ölüyorsun.
Yetişkin bir bireyin idrak etmesi gereken iki alternatif var aslında.:) Ya o lanet olası spora git ve huzurlu ol. Ya da gitmiyorsan da “canım istemedi bunu tercih ettim gerekirse yarın telafi ederim” de ve yine mutlu ol. Hem eylemi yapmayıp hem de bu tercihin tadını çıkarmamak çok tuhaf bir işkence yöntemi ve nerdeyse hepimiz yapıyoruz.
Motivasyon Şart Mı?
Peki eylemlerimizde motivasyon şart mı? Yapmak istenilen eylem keyfi bir eylemse başlamak için motivasyon belki şart olabilir. Hayatında hiç piyano çalmamış bir bireyseniz ve işiniz gücünüz varsa. Piyano kursuna gitmeniz için bir motivasyon gerekli, istek gerekli.
Fakat önünüzde bitirme teziniz varsa; “motivasyonum yok” bahanesi sizi kurtarmaya yetmez.
Yine yetişkin bir birey olduğunuzu göz önünde bulundurarak, söz konusu eylem sorumluluklarsa belki de kendi kendinize patronluk etmeniz, dışarıdan biriymiş gibi “şu an kalk ve tezin başına geç, 1 saat başka hiçbir şeyle ilgilenmeden çalışmaya başla” demeniz gerekebilir.
Konfor Alanından Çıkmak
Bu konuda daha önce yazmıştım; Konfor Alanından Çıkmak fakat yeri geldiği için tekrar değineceğim.
Oprah’ın podcastlerini çok severim. Zaman zaman blogda da çevirilerini aktardığım olur. Oprah podcastlerine “Hayatta kendinize verebileceğiniz en değerli hediyelerden biri zamandır” diye başlar. İnsan doğduğu andan itibaren değişen, dönüşen ve yaşlanan bir varlık olduğu için; bugün yaptığımız bazı eylemlere bir süre sonra halimiz olmayabilir.
Dolayısıyla bir amaca hizmet etmiyorsa en verimli zamanları telefon ya da tv ile geçirmekten daha iyi alternatifler oluşturulabilir. Bu da koltuktan kalkmayı yani konfor alanından çıkmayı gerekrir.
Hayatında hiç spor yapmamış insanların bir anda spora başlayıp bu eyleme taptıklarını düşünmüyorum. Yani “aha” diyeceğin doğru eylemi bulmadığın sürece değişiklik zaten konfor alanını bozduğu için başlı başına sinir bozucu.
Ama bir bedene, zihne ve bazı inanışlara göre bir ruha sahibiz. Bir potansiyelimiz var. Bedenin ve ruhun bir takım ihtiyaçları var. Bunlar cips yemek, dedikodu yapmak ya da bütün gün söylenip durmak değil muhtemelen.:) Gün içerisinde çocuğunun, arkadaşlarının, müşterilerinin ihtiyaçlarına yanıt verirken kendi kendine “bugün bedenimin ve ruhumun ihtiyaçlarına yanıt verdim mi?” diye sorduğuda bir, iki, üç beş, yirmi otuz gün “hayır” cevabını alıyorsan özünde ve hayatında bir şeylerin ters gitmesi çok doğal değil mi?
***
Bir süredir kendim de bazı konularda motivasyon eksikliği hissettiğim için içimi dökmek, kendi kendime telkinler vermek ve bunları sizinle de paylaşmak istedim. Belki önümüzdeki süreçte bu konudaki TED talks, youtube videoları ya da linkedin online eğitimi vs. varsa motivasyon eksikliğini aşmak için farklı ne öneriler var araştırıp aktarabilirim.
Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.
👏