“Mutlu insan; saçını tararken saçını düşünen insandır.”
Uzun bir süredir her güne 3 sayfa yazarak başlıyorum. Bugün itibariyle bir defterim daha bittiği için yeni deftere geçtim. Ve kapağında “yeni gün, yeni zihin, yeni odak, yeni niyet, yeni sonuçlar” yazıyor.
Korona(covid-19) süreci ile birlikte büyük bir belirsizliğin içindeyiz. Bu salgın hayatımızı ne kadar süre etkileyecek bilmiyoruz. Dükkanlar ne kadar kapalı kalacak? Bu paronoyaklaşmaya başlayan hijyen takıntımız ne kadar sürecek? Arkadaşlarımızdan, sevdiklerimizden ne kadar uzak kalacağız? Seyahat yasakları ne zaman sonlanacak? Çok fazla soru var ve bu kez hiçbiri eften püften değil; ama hiçbirinin cevabı yok.
İçinde bulunduğumuz belirsizlik karşısında;
- Umuda odaklananlar,
- Karamsarlığa kapılanlar,
- Şu an’da kalanlar, var.
Yazımda bu konuları açacağım ve nasıl baş edebileceğimizi bulmaya çalışacağız.
Umuda Odaklanmak
Umut, en kötü durumlarda dahi içimde yeşeren bir güç kaynağı. Fakat her geçen saniye çok yüksek bir iyimserliği ve umudu yoğunlaştırdığınızda içten içe beklentiye girersiniz. Sabırsızlık olgusu ile durumun hızlıca geçmesini umabilirsiniz. Ki bulunduğumuz durumda sürekli bir iyimserlik ve mutluluk halinde kalmak kolay değil. Ve her gün vaka sayılarını duyduğunuzda hayal kırıklığına uğrayabilir, ruhsal çöküntü yaşayıp tekrar tekrar ayağa kalkmaya çalışabilirsiniz. Bu da yıpratıcı bir süreç haline gelir.
Karamsarlığa Kapılmak
Öncelikle hiç kolay bir sürçeten geçmiyoruz ve bir parça üzüntü, hayal kırıklığı, öfke çok normal hisler. Fakat karamsarlık beraberinde çok fazla varsayım ve kötü gelecek senaryolarını tetikler. Muhtemelen gerçeklik durumundan kopmanıza sebep olur. Anksiyete, stres tetiklenebilir, uyku düzeni etkilenir, vücuttaki ağrılar artabilir. Mide, bağırsak ya da sinirsel problemler oluşabilir. Belki de bir ay sonra tamamen hayatımızdan çıkacak bir konu için kalıcı hasarlar yaratılabilir. Direnç ve bağışıklık sistemi düşebilir.
Haberler ve sosyal konuşmalarımızın da bu karamsar tabloya etkileri yadsınmaz. Fakat dün Üstün Dökmen’in de bir tv programında belirttiği gibi haberler iyileşenlerin adetlerini vermez. Durumu atlatan ve çok iyi baş eden ülkeler var. Geçmişte yaşanan ve sonlanan salgınlar var. Dolayısıyla sadece olumsuza odaklanmak gerçekçi bir tablo sunmaz. Kaldı ki durmadan kötü senaryolar yazıp paniğe kapılmanın sizi destekleyen herhangi bir tarafı yoktur.
Şu an’da Kalmak
Yukarıda belirttiğim her iki olguyu da gereğinden fazla abartmak bir takım sorunlara yol açabilir. Evet geçmesini umalım, niyetimiz bu yönde olsun; ama elimizde olan tek şey “şimdi”.
Yogada an’dan uzaklaştığında nefese odaklanman önerilir. Çünkü beden hep içinde bulunduğu andadır. Bir adım ileri atıp geleceğe gidemez, bir adım geri atıp geçmişe dönemez. Beden her zaman şimdidedir.
Gözümüzü yeni bir gün için açtığımızda odağımız 5 ay sonra başımıza gelebileceklerde değil şimdide olursa, içinde bulunduğumuz durumu çığrından çıkarmadan yaşamak mümkün.
Durumu Kabul Edin
İçinde bulunduğumuz gerçekliği kabul etmek birinci adımdır. Eminim hepimizin kısa ve uzun vadede bazı planları vardı. Fakat gerçek şu ki; “şu an çok kolay bulaşabilen bir hastalık var ve bir süre temkinli yaşamak, alıştığımız davranışlarımızın bazılarına ara vermek ve gelecek planlarımızın bir kısmına virgül koymak, iptal etmek ya da modifiye etmek gerekiyor.”
Bilmemiz gereken en önemli konulardan birisi insanlığın adaptasyon gücüdür. Her duruma adapte olabilecek bir yapıya sahibiz ve bu durumun da üstesinden geleceğiz. Öğrenecek, dönüşecek ve değişeceğiz.
Konunun Derinine İnin
Yüzeyde yaşadıklarımız zaten belli. Korona çıktı ve büyükten küçüğe hepimiz bir şeylerle boğuşuyoruz. Peki derinde neler var?
Belki uzun süre yoğunluktan şikayet ettin “keşke 10 gün kimseyi görmeden evde otursam” diye içinden geçirdin ve şu an bu durumu da şikayet ederek kullanıyorsun.
Belki sürekli bir koşturmacanın içinde bazı şeyleri kaçırıyordun ve hayat sana “yavaşla” diyor?
Belki sürekli geçmiş ve gelecek odaklıydın; ama “şu an’da” kalmayı öğrenmen için bir fırsat sunuyor?
Belki para, ünvan konusunda hırsların var; ama tüm bu süreçle birlikte önceliklerini daha iyi öğreneceksin?
Belki sürekli tahrip ettin, doğayı umursamadın ve bu süreçle birlikte bazı konuların farkına varacaksın?
Belki aile ilişkilerin derinleşecek ya da bazı ilişkileri bitirmen gerektiğine karar vereceksin?
Fırsatların Farkında Olun
İş hayatında “krizi fırsata çevirmek” diye bir kavram vardır. “Fırsata çevirmek”ten fırsatçılık sonucu çıkmasın, size fayda sağlayan şey illa ki başkalarına zarar vermek zorunda değil.
Fakat her kriz bir takım fırsatlar yaratır. Hayatın bize sunduğu bir gerçek var. Değiştirebilecek gücümüz yok. Gerçeği kabul ettik ve “ille de bu plan” diye diretmemizin faydası yok.
Sezgileri açıp, “dur bakalım hayat neler planlıyor?” diye merak etme zamanı. Bir gün, iki gün tepinebiliriz; ama nihayetinde yapmak zorunda olduğumuz şey olan biteni buyur etmek.
Gününüzü Planlayın
Belki çok ciddi dertlerle, hastalıkla, iflas ihtimaliyle boğuşuyorsunuz; ama konuyu saplantılı hale getirmek çözümün bir parçası değil.
“Bugün beni rahatlatacak ve stresimi azaltacak eylemler nelerdir?”
“Bugün neler yaparak öz saygımı ve değerimi güçlendirebilirim?”
Zamanın ne kadar değerli olduğunu hepimiz yaşıyoruz. Çar çur edebilecek bir lüksümüz yok. Gücümüzün farkında olarak, yavaşlayarak, daha fazla gülümseyerek, belki tepine tepine ağlayıp sonra yüzümüze soğuk su çarparak, yaratıcı yönümüzü keşfederek, teslim olarak, her şeye rağmen harekete geçerek, akışa ayak uydurarak, hayatın planlarına yardımcı olarak, öğrenerek ve dönüşerek günümüzü planlamalıyız.
Bir gece önce ya da uyanır uyanmaz önümüzdeki zamanı nasıl değerli hale getirebileceğimizi planlayabiliriz. “İzlediklerim ve okuduklarım niyetime hizmet ediyor mu” diye düşünmeliyiz. Haberlerin içine tıkılıp kalmamalı olayı olduğundan daha dramatik hale getirmemeliyiz.
Geçmişte duyduğum bir söz var, “uçuş esnasında tehlikeli bir durum yaşandığında önce kendine sonra yanındakilere oksijen maskesi takman gerekir”. Bu süreçte önce kendimize destekleyici ve yardımcı olmalıyız. Ancak sonrasında başkalarına yardım edebiliriz.
Umarım güzellikle üstesinden geleceğiz.
Konuyla ilgili olarak aşağıdaki yazılar da ilginizi çekebilir;
- Şimdi’nin Gücü-1
- Şimdinin Gücü-2
- Stresle Başa Çıkmanın 10 Yolu
- Fiziken ve Ruhen Sağlıklı Olmak İçin 7 Öneri
Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.
🍁