The Creative Brain – Yaratıcı Beyin, Netflix’te yer alan Nörolog Davit Eagleman’ın 52 dakikalık bir projesi. Bilimden, sanata çeşitli meslek gruplarında yaratıcılığını kullanan insanlarla bir araya gelip yaratıcılık ve ortaya koydukları iş üzerine kısa konuşmalara yer veriyor.
Oyuncu ve yönetmen Tim Robbins, mimar Bjarke Ingles, şarkıcı Kelis, müzisyen Nick Cave ve Grimes, yazar Michael Chabon gibi alanında başarılı pek çok isim var.
Yaratıcı Düşünce Neden Önemli?
Daha önce blogda Yaratıcılığı Geliştirmek İçin Öneriler ve Sağ Beyin Egzersizleri konularında yazmıştım. Yaratıcı insanların ürettikleri şeyleri izlemek, okumak beni heyecanlandırıyor. Bu doğada pek gözlemleyebileceğimiz bir özellik değil. Hayvanlar genel olarak iç güdüleriyle ve yeniliğe yer vermeden yaşamlarına devam ediyorlar.
Evde ya da rutin hayatta bile herhangi bir eylemin kısa ya da farklı yolunu bulmak, herhangi bir objeyi değişik bir alanda kullanmak, bir yemek yaparken tarifteki çerçeveye sadık kalmadan yeni baharatlar ve sunumlar denemek… Yaratıcılık dediğimizde illa ki büyük icatlar algılamaya gerek yok bence. İnsanın minik dünyasında da yaratıcılığa bol bol yer var.
Yaratıcı beyin belgeselinde geçen konulardan biri gençleri de ilgilendiyor; yakın gelecekte otomatize olan süreçler, yapay zeka ve gelişen teknoloji sebebiyle pek çok meseleğe ihtiyaç kalmayacağı ve şu an hiç ortada olmayan yeni mesleklerin türeyeceği belirtiliyor. Bu tabii üzerine kitaplar yazılan uzun uzadıya bir konu. İlginiz varsa fütürizm ile ilgili şeyleri inceleyebilirsiniz.
Dolayısıyla belki de şartlar bizi mecburen yaratıcı olmaya itecek. Bu sebeple yaratıcı düşünme kasını geliştirmek önemli.
Linkedin e learning Creative Thinking eğitimine göre araştırmalar;
- Yaratıcı bir konuyla uğraşmanın negatif duyguları, stres ve kaygıyı, ölüm riskini azalttığı, problemleri daha iyi çözüme kavuşturmanızı sağladığını belirtiyor.

Yaratıcı Beyin İçin 5 Öneri
Belgesele göre yaratıcı beyin için 5 önemli konu var;
- Yeni şeyler denemek
- En kolay yani en az direnç gördüğünüz yoldan kaçınmak ve bu noktada kendini zorlamak, meydan okumak
- Sınırları zorlamak
- Ne çok yeni, ne de çok alışıldık şeyler yapmak. İkisinin ortasını denemek
- Başarısızlıktan korkmamak
”Yeni” burada anahtar kelime, ama bir şeyin yaratıcı olması için illa da sıfırdan varolması gerekmediği de özellikle vurgulanıyor. Mevcuttan ilham alarak üzerine koymak, iki farklı ürünü ya da fikri birleştirip üçüncü bir şey üretmek bunların hepsi yaratıcılık. Ve bir nevi oyun gibi aslında.
Çocukken bu kasımızın daha çok çalıştığını düşünüyorum. Oyunlar uydurup, hayaller kurmak gerekiyor yaratıcı beyin için. Kendi standart dünyamızda, rutin ve sıkıcı işlerle günümüzü doldurduğumuzda “yeni” genelde direnç gösterdiğimiz, korkulması gereken bir şey haline geliyor.
Ve bence en büyük sorunlardan biri de yetişkinler dünyasında “limit” kavramının çok büyük yer tutması. Düşünce kalıplarımız sebebiyle adım attığımız hemen her konuda kendimizi çeşitli limitler koyarak daha en baştan sınırlandırıyoruz. Bazı insanlar bu konuyu “realitstim/gerçekçiyim” diye tanımlıyor; fakat çoğu zaman gerçekten uzağız. Limit koyduğumuz için sınırı aşamıyoruz ve yaratıcı beyin için önerilen 5. maddeye çakılıyoruz.
Kendi koyduğumuz sınırları bir kenara bıraktım, hemen hemen bütün çevremiz “limit ve düşünce kalıplarına” delicesine bağlı insanlarla dolu. Kendimizi aşsak onların duvarı ve yarattığı enerjiye takılıyoruz.
Bu konular için de yapılabilecek pratikler ve öneriler vardır; ama konuyu dağıtmamak adına fazla uzatmayacağım. Sanatçının Yolu Kitabı öneririm.
Aşağıdaki konular da ilginizi çekebilir;
- Şifa Belgeseli
- Netflix Önerileri
- Russian Doll Dizisi
- Anne With An E Replikleri
- Dizi Önerisi: Atypical
Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.