Z Raporu: İç Sesim – Terrace House Etkisi- Yeni Yollar

Uzun zamandır bir Z Raporu yayınlamamıştım. 🙂 Bugün içimden geldi.

• Yer: Antalya
• Yazıya başlama saatim: 7:25
• Kendime Not: Daha çok yaz!

İç Sesim

Hiç gelecekteki kendinize not / mektup yazdınız mı? Ekşi Sözlük’te “1 Yıl Sonraki Kendime Not” diye bir başlık var. 2021 ve 2022 yıllarında o başlığa yazmıştım. Bu sabah ansızın 2022 notumu hatırlayıp okudum ve güldüm. 🙂

Şu son bir yılda +10 yıllık işimden istifa ettim, başka bir ülkede yaşamaya başladım, tekrar üniversite hayatına döndüm, yaşam alanımı küçülttüm, hayatımda ilk kez tek yaşadım. Yepyeni bir hayatı keşfetmeye, anlamaya, alışmaya başladım.

Bunca somut değişikliğe rağmen notuma bakıyorum bazı konular hiç değişmemiş. 🙂 O kadar değişmemiş ki kendime zaten 1 yıl önce de not düşmüşüm. “Bak bunlar bunlar hala değişmezse, şu çözümleri değerlendir.” diye. 🙂

Lisede, üniversite tercihlerinde, şirketim bölümümü başka şehre taşırken ve hayatın pek çok evresinde kendi iç sesimi pek de duymadım. Bir kere birisi bana dev inşaat borularını göstermiş ve “iç sesin bu boruların arkasında zıplayıp kendini göstermeye çalışan cılız biri gibi” demişti.

Hayatımda ilk kez “ben ne istiyorum?” diye sorup onun yanıtlarına göre hareket etmeye çalışıyorum. Çalışıyorum; çünkü insanın kendi iç sesini dinlemesi hala çaba gerektiriyor. 🙂 Ve şimdi tüm sorumluluğu üstlenerek avcumun içinde tuttuğum bu hayatının neye evrileceğini ço…ok merak ediyorum. Her zerresine değer umarım! 🙂

Terrace House

Londra’daki son iki günümde Antalya’ya gelmek için saatleri sayıyordum. Antalya’dayım, bu kez de bambaşka planlar için günleri sayıyorum.

Bu yeni bir şey değil, uzun süredir an’a gelememe konusunda sorunlar yaşıyorum. Muhtemelen hepimiz yaşıyoruz; ama bu konu artık bana sancı vermeye başladı.

Hayatta sizi tamamen an’da tutan bazı eylemler var. Ippudo isimli bir Japon restaurantında bir arkadaşıma Terrace House izlemesini önermiştim.

Terrace House, Japon BBG evi gibi bir şey. Birbirini tanımayan kadın ve erkekler aynı eve yerleşip tanışıyorlar. Siz de o hayatları ve 4-5 sunucunun komiklik katarak olayları yorumlamasını izliyorsunuz.

İzlediğim dönem beni an’da tutardı. Çünkü Türkçe ya da İngilizce dublaj seçeneği yok, Japonca’yı da anlamadığım için başka şeyle ilgilenmeden ekrana bakmak ve altyazı okumak durumundaydım. 🙂

Terrace House Etkisi

Hani bilimsel çalışmalarda “Diderot Etkisi” gibi tanımlar oluyor? Ben de an itibariyle, beni şimdiki an’da tutabilecek eylemlere “Terrace House Etkisi” demeye karar verdim.

Kendi Terrace House eylemlerimi çok iyi biliyorum. Yıllardır deneye yanıla keşfettim; bana heyecan veren yeni bir şeyler öğrenmek, yazı yazmak, yoga yapmak, günlük tutmak , spor yapmak, kitap okumak, heyecanlı bir dizi/film izlemek, sohbetini çok sevdiğim birileriyle vakit geçirmek, soluğumu kesen yepyeni bir yerde olmak… Gerçi bu sonuncu maddede “paylaşma” isteğim sebebiyle telefona sarılabiliyorum. O da her şeyi bozuyor.

Tuhaf bir şekilde insan kendisine iyi gelecek eylemleri, tutumları keşfetse bile uygulamıyor bazen. “Zamanım yok” gibi bir bahenem de yok mesela. Bu şuursuzluğun sebebi nedir acaba?

Yeni Yollar

Kendi “Küçük Ejderha Büyük Panda” diyalogumu yazayım;

Küçük Ejderha: Hayat çok belirsiz.

Büyük Panda: Ne zaman belirliydi ki?

Yazıya başladığımda saat 7:25’ti. Antalya’nın kendine has ritüelleri var. 8 bazen 9’a doğru deniz. Bizim yıllardır deniz sohbetimizin finali hiç değişmez. Denize girer, yaklaşık bir saat takılır sohbet eder, en son “kahvaltıda ne yiyeceğiz?” sorusuyla kapatırız.

Uzun bir kahvaltı seremonisi. Türk kahvesi seansı.(kahveyi genelde ben yaparım; ama hiç içmem)

Sonuçta tekrar yazının başına oturmam uzun sürdü.:) To-do listem kabarık, kafam yine olabildiğine karışık.

Burada ara ara Atomik Alışkanlıklar kitabını okuyorum. Ablam bir Instagram iletisi paylaştı;

“İngiltere’de Sussex Üniversitesi’nin araştırmalarına göre akşam eve geldiğinizde ne kadar stresli olursanız olun 6 dakika kitap okumak stres seviyenizi %68’e kadar düşürebiliyor. 10 dakika kitap okumak neredeyse antidepresan kadar etkili.”

Atomik Alışkanlıklar diyor ki “hedeflere değil, sistemlere odaklanın.” Belki de aradığım Antalya’nın net sabah ritüeli kadar net bir hayat akışıdır. Zihnimdeki hücreler oradan oraya savruluyor sanki…

Z Raporu Final Notu: Sonraki bölümün harika olacak! (Your next chapter is going to be amazing. – Pushkar Mantri)

Final Notuma İtiraz Notu: Şu an her şey harika. Tadını çıkar!

Diğer Z raporları;

• Z Raporu: Karlı Londra-Podcast-Wednesday
• Z Raporu: Vedat Milor-Ayurveda-Emily In Paris
• Z Raporu: Newton – Sanat ve Yapamıyorum
• Z Raporu: Tanışıyor Muyuz? Hayır!
• Z Raporu: Londra’da Telefonum Çalındı!
• Z Raporu: Şimdi Nereye Koşuyoruz?

Hizmetler: Koçluk almak ister misiniz?