Instagram’da(@yazarkarga) Edinburgh ile ilgili paylaşımlar yaptığımda pek çok kişi bu şehrin en büyük hayallerinden biri olduğunu yazdı. Benim de hayal listemin en üst sıralarında yer alan lokasyonlardan biriydi, hatta 2020 hayal panomda Victoria Street’in fotoğrafı vardı ve gezi esnasında yanıma aldım. Yazımda 2 gece-3 günlük bir Edinburgh gezisi çıkaracağım. En turistik gezi spotları, birbirinden muhteşem yeme&içme durakları, kitapçılar Edinburgh Gezilecek Yerler yazımın temel konuları olacak.
Edinburgh gezi rehberine geçmeden önce duyduğumda beni şaşırtan mini bir not düşeyim. Biz Türkçe’de şehri Edınbörg olarak telaffuz ediyoruz; fakat sokakta, otobüs anonslarında vs. Edınbıra olarak telaffuz ediliyor. Aksana göre Edinbıro, Edinburu diyenler de varmış. Yazılışa bakarsak Edinbörg çok daha mantıklıydı oysa ki. 🙂
Son not: Yazımda tarihi detaylara, uzun uzun vikipedi bilgilerine yer vermedim. Rota odaklı bilgiler mevcut.

Yazı İçeriği
Edinburgh Gezilecek Yerler: Temel Bilgiler
Edinburgh pek çok Avrupa şehrinde olduğu gibi New Town-Old Town(Eski & Yeni şehir) bölgelerine ayrılan bir yer. Kendine has lezzetleri var. Edinburgh Yeme İçme kısmında daha detaylı bahsedeceğim. Gün boyu gayda sesleri ve kilt giyen amcaların eksik olmadığı, mimari bütünlüğünü koruyan, Orta Çağ atmosferini yaşatan, festivalleri, gelenekleri, kalesi, doğası pek çok yönüyle çarpıcı bir şehir. Bu kısımda birkaç temel soruyu yanıtlayacağım.
Edinburgh’ya Nasıl Gidilir?
Ön bilgi olarak belirteyim ben bir süredir Londra’da yaşıyorum. Hayalim King’s Cross’tan 4-5 saatlik bir tren yolculuğu ile Edinburgh’ya geçmekti. Tren seyahatlerinin farklı bir büyüsü olduğunu düşünüyorum. Ama Ryanair’da 15-20 pound’a uçak bileti bulmanız çok olası. Bu sebeple tercihimi uçaktan yana kullandım. Britanya’da trenler genel olarak pahalı, her zaman diğer seçenekleri de kontrol etmenizde fayda var. Uçak yolculuğu 1 saat sürüyor.(alanda beklemeler ve otele gidişlerle birlikte yine 5-6 saati buluyor aslında)
Yürümek İçin Elverişli Mi?
Biz 3 gün boyunca hiç taşıt kullanmadan şehrin tamamını yürüyerek gezdik. Ama gördüğüm pek çok Avrupa şehrinin aksine Edinburgh düz bir şehir değil. Oldukça yokuşlu, katmanlı, merdivenli bir yer. Bu sebeple dizi mizi, beli ağrıyanları, küçük çoluğu çocuğu biraz zorlayabilir. 🙂 Biz son gün bir aşamadan sonra yamulduğumuzu hissettik. 🙂
Ama gezilebilecek tüm ana noktalar birbirine yürüme mesafesinde.
Havaalanından Ulaşım Nasıl?
Edinburgh’ya tren ile gidecekseniz, zaten doğrudan şehir merkezinde bırakan trenler var. Ama uçakla gidiyorsanız tek havaalanı var. Çıkış yaptığımızda tram ve otobüs seçenekleriyle karşılaştık. Otobüs tramvaya göre daha ucuzdu.(gidiş-dönüş bileti 8pounddu fakat yıllar içinde değişebilir) Yaklaşık yarım saatlik bir yolculukla otelimize ulaştık. Otobüs için Airlink ve Skylink olmak üzere iki seçenek var. Biz Airlink’i kullandık.(daha kısa sürüyormuş)
Alandan otele giderken bile cennet gibi ve bu kadar estetik gözüken başka bir şehir gördüğümü hatırlamıyorum.

Edinburgh’da Nerede Kalınır?
Gezilerde araştırmayı en sevmediğim konu konaklama ve otele ulaşım konusudur. Biz Grosvenor Suites’te konakladık. Güvenli, temiz, sessiz ve her yere 15-20 dakikada yürüyebileceğimiz bir mesafedeydi.
Edinburgh kuş seslerine kulak kesilenlerin büyülenebileceği bir yer. Otelde sabah 5’e doğru öyle bir kuş senfonisi oldu ki o an’ı saklayıp kutuya kaldırmak istedim.
Dezavantajı, resepsiyon ayrı bir binada. Bir şeye ihtiyacınız olursa birine ulaşmakta zorlanabilirsiniz.
Genel olarak haritadan Old / New Town ile seçtiğiniz otellerin mesafelerini kontrol edip tercih yaparsınız.
Kaç Gün Gerekir?
Bu tabii çok subjektif bir konu. Gezi hızınıza, viski tadımı yapıp yapmayacağınıza, müzelere olan ilginize, alışveriş merakınıza ya da pek çok parametreye göre değişebilecek bir durum. Ben koşturmaktan, görevmiş gibi hızlı hızlı tik atıp geçmekten pek keyif alamıyorum. “1.5 gün yeterli” diyen de var; ama benim için yetmezmiş mesela.
“2 gece 3 gün yetti mi” dersek, evet bana yetti. Çünkü genel olarak 3. gün itibariyle dünyanın en güzel yerinde bile olsam gezme ilgimi kaybetmeye başlıyorum. Durmak, evimde olmak gibi istekler ağır basıyor. Ama Edinburgh için şu an büyük resme bakarsam 4. bir gün daha olsa ona da hayır demezdim.
Edinburgh Gezilecek Yerler: Ana Gezi Noktaları
Bu kısımda Edinburgh ile ilgili popüler tüm gezi noktalarını paylaşmaya çalışacağım. Ben gezi noktalarını 1. Gün, 2. Gün diye ayırmayacağım. Fakat sırayla birbirini takip eden bir rota yazdım. Çünkü şehir gerçekten yokuşlu, merdivenli olduğu için mümkün mertebe yormayan bir akış çıkarmaya çalıştım. Siz kendi önceliklerinize göre güncellersiniz.
Dean Village
Dean Village aslında bizim, ikinci gün ziyaret ettiğimiz bir yerdi. Edinburgh’ya çok kısa bir gezi planladıysanız ve ilk kez gidiyorsanız es geçebilirsiniz. Ama vaktiniz varsa kesinlikle değer.
Edinburgh New Town bölgesine 15-20 dakika yürüme mesafesinde bulunan 12. yy’dan kalma bir köy. Sabah saatlerinde daha sakinken gitmeyi tercih ettik. Otelimize yaklaşık 10 dakikalık bir yürüme mesafesindeydi.
Köy / kasaba gezmeye zaten aşığım, Edinburgh’nın en fotoğraflık, cennet gibi alanlarından biri. Harika bir mimari, su sesleri, kuş şakımaları… Köye vardığınızda ilk göreceğiniz şeylerden biri mini bir köprü olacak. Köprünün mimari güzelliklere bakan tarafına doğru yürüdüğünüzde nehir kenarı yemyeşil bir doğa yoluyla karşılaşacaksınız. Vaktinize göre bu yolun tadını çıkarabilirsiniz.
Köprünün yeşilliğe bakan tarafına doğru yürüdüğünüzde ise minik bir şelale ile karşılaşacaksınız. Fotoğraf spotlarından biri.
Edinburgh New Town
Edinburgh gezilecek yerler için Dean Village’dan sonra rotayı Edinburgh New Town(yeni şehir) kısmına çevirebiliriz. Princess Street, New Town’da mutlaka uğrayacağınız upuzun ana sokak. Bu tarafa Dean Village istikametinden yürürseniz Johnnie Walker’ın koca bir binasına denk gelirsiniz. Princess Street üzerinde ve ara sokaklarda Londra’dan da tanıdık gelen pek çok mağaza ve restaurant/cafe var. Burası genel alışveriş alanı diyebiliriz.
Princess Street Gardens
Princess Street hattında yürürken Old Town yönüne doğru görebileceğiniz dev bir yeşillik alan var. Profesyonel fotoğraf makinası varsa harika çekimler yapılabilir. Ross Fountain isimli 1872’den kalma bir eser, 19. yy’dan kalma The Parish Church of St. Cuthbert, The Royal Scots Greys Monument vs. de bu bahçenin içinde kalıyor.
Scottish National Gallery
Bahçelerden sonra Scottish National Gallery’deki sanat eserlerini ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Sanat sevginize göre kalış süreniz değişir tabii; ama belki de Londra’nın birbirinden güzel ücretsiz müzeleri sebebiyle çok etkilendiğim bir galeri değildi.
Scott Monument
Galeriden sonra yine Princess Street üzerinde yer alan ve tüm ihtişamıyla duran Scott Monument ile karşılaşacaksınız. Yazar Walter Scott anısına yapılmış. Şehrin simge noktalarından biri bence. 287 basamak ile ücretli biletlerle tepesine de çıkılıyormuş.(gerek yok)

Waverly Bridge
Scott Monument’ı geride bırakıp biraz ilerleyince solda kalan bir köprü var. Geziye Edinburgh Old Town ile devam etmek isteyenler köprüyü geçip eski şehri gezebilir.(aşağıda önemli gezi noktalarını belirttim)
Ama Calton Hill’e gidecekseniz köprüde es verip Instagramlık ikonik Edinburgh mimarisiyle fotoğraflar çekebilirsiniz.
Calton Hill
Scott Monument’ı arkanızda bırakıp karşıya doğru baktığınızda bir iki tarihi anıt-yapı gözünüze çarpacaktır. Biz biraz zorlu yollardan gittiğimiz için yormuştu.
Yine not düşeyim; eğer Edinburgh’ya çok kısa bir vakit ayırdıysanız Calton Hill en öncelikli lokasyonlardan biri olmayabilir. Ama ben çok keyif aldım. Dev bir yeşilliğin üzerinde gözlem evi, Nelson Monument, National Monument of Scotland gibi simge noktalar var. Özellikle National Monument of Scotland’ın tepesinde fotoğraf çekmeye çalışanlar, düşenler, çile çekenler eğlenceli bir atmosfer sağlıyor. 🙂
- Topping & Company, Bath gezisinde aşık olduğum muhteşem kitapçı. Edinburgh versiyonu da çok çok güzeldi. Calton Hill’e yürüme mesafesinde.
- Typewronger Books & My Naughtan’s Bookshop, yine ikonik kitapçılar. Topping Company’e çok yakın. Fakat daha çok sahaf türü olduğu için özel bir ilginiz yoksa doğrudan es geçebilirsiniz.
- The Lookout By Gardener’s Cottage: Canton Hill’de bulunan lüks sayılabilecek restaurant.
Edinburgh Old Town
Her şehrin en etkileyici kısımları “eski şehir” alanları olmuyor mu? Yazının bu kısmında Edinburgh Old Town’dan bazı önemli spotları aktaracağım.
John Knox House
Şehrin en turistik noktalarından biri olan Royal Mile’da yer alan ünlü İskoç din adamı John Knox’un evi. Bu bölgenin en eski eviymiş, İçini ücretli olarak gezebiliyorsunuz. Biz es geçtik.
Cockburn Strreet
High Street ve Canongate, Old Town kısmında gezeceğiniz ana sokak/caddeler. Aşağı doğru kıvrımlı Cockburn Street estetik sokaklardan biri.
- The Milkman: Bu sokağın hem aşağı hem de yukarı kısmında iki adet The Milkman bulunuyor. Yokuşun yukarısındaki Instagram’ın meşhur binalarından biri. Kahve ve tatlılarını denedik sevdik.
- Laila Lunch Brunch: Yine yokuşun üst kısmında yer alan, kahve molası verip sokağı izlediğimiz tatlı kafe.
St. Giles Cathedral
Şehrin simge noktalarından biri olan ihtişamlı, gotik katedral. Kraliçe Elizabeth’in cenazesi buraya getirilerek ziyarete açılmış. Biz ziyaretimiz esnasında müzik dinletisine denk geldik.
Heart Of Mitlothian Mosaic ve David Hume Heykeli
Her ikisi de High Street hattı üzerinde bulunan Edinburgh şans noktalarından. 🙂 David Hume heykelinde ayak parmağına dokununca şans getirildiğine inanılıyor. Pek çok kişinin bu şekilde fotoğraf çekildiğine denk gelirsiniz. 🙂
The Writers Museum
Yazarlar müzesi ücretli olarak gezebileceğiniz 17. yy’dan kalma bir müze. Biz içini gezmedik.
Camera Obscura & World Of Illusians
Eğer çocukla ziyaret ediyorsanız veya daha önce hiç illüzyon müzesine gitmediyseniz muhtemelen büyük keyifle gezeceğiniz ücretli yerlerden biri. Ben Ljublijana’da gittiğim için tekrar bu tür bir yeri görme gereği hissetmedim. (İstanbul’da da Beyoğlu’nda bir illüzyon müzesi açılmıştı yanılmıyorsam)
The Scotch Whisky Experience
Hemen illüzyon müzesinin karşı hizasında yer alan viski tadım vs. turu yapabileceğiniz en meşhur yerlerden biri. “Edinburgh” deyince viski konusunu açmaya gerek yok sanırım? Fakat sert içkilerin hiçbiri ilgimi çekmediği için asla merak duymadığım bir konu ve sizi aydınlatamayacağım maalesef. Aslında Amsterdam’daki Heineken Müzesi’ne de söylenerek girmiştim, ama aşırı eğlendim. İskoçya’daki viski tadım alanlarında ise atraksiyon okumadığım için es geçildi.
Edinburgh Castle
Edinburgh gezilecek yerler yazısında kaleden bahsetmemek imkansız. Şehrin en meşhur noktası. “İçini gezmek değer/değmez” konusu tartışmalara çok açık. 🙂 Şehre kuşbakışı bakabileceğiniz kalede her gün saat 1’de top atışı yapılıyor. Gezinizi bu zaman dilimine denk getirebilirsiniz.
Kapıda bilet alınabilir; fakat online daha ucuz. Her yıl Ağustos ayında Military Tattoo isimli ünlü bir geçit töreni yapılıyormuş. Geziniz Ağustos’a denk geliyorsa detayları bu siteden temin edebilirsiniz.
Victoria Street
2020 hayal panomda yer alan, bu sebeple Edinburgh’da ilk uğramak istediğim yerdi. Öyle de yaptık. 1800’lü yıllarda yapılan bu sokak Harry Potter’ın yazarı J.K. Rowling’e ilham veren yerlerden biri.
- John Kay’s Shop ilgi çekici ürünleri olan bir dükkan.
- The Enchanted Galaxy Harry Potter ürünleri satan mağaza
- I.J. Mellis & Son şarküteri, peynir vs. alışverişi yapabileceğiniz meşhur bir yer.
- The Mussel And Steak Bar: Listemde olan puanı ve yorum adeti yüksek fakat gitmediğimiz yerlerden biri.
- La Barantine Victoria: Pastane, kahve ürünleri için tercih edebilirsiniz.

Grassmarket
Victoria Street’i takiben uğranacak pubların, çeşitli dükkanların olduğu bir alan.
- West Port tarafında Armchair Books ikonik kitapçılarından biri.
- Mary’s Milk Bar ev yapımı dondurma, sıcak çikolata vs. yiyebileceğiniz kuyruk olabilen bir yer.
Grayfriars Kirkyard
Paris-Pere Lachaise kadar olmasa da insanın içinden çıkmak istemediği sanat eseri kıvamında bir mezarlık. 🙂 Burada yer alan ölülerin isimleri Harry Potter karakterlerine ilham olmuş.
- Grayfriars Bobby: Bu minik köpek heykelinin de burnuna dokununca şans geliyor. 🙂 Yine fotoğraf alanlarından biri.
- Frankenstein buraya yürüme mesafesinde gotik, konsept bir bar.
- The Elephant House, yine yürüme mesafesinde ve Rowling’in Harry Potter’ı yazdığı sembol kafe fakat kapalı.
National Museum Of Scotland
Girişi ücretsiz, çocukların da ilgisini çekebilecek estetik müzelerden biri.
Edinburgh Gezilecek Yerler – Ek Gezi Noktaları
Bizim uğramaya vaktimiz olmayan, fakat ek zamanınız varsa gezebileceğiniz birkaç gezi noktasını hızlı hızlı geçeceğim;
- Arthur Seat: Yürüyüş, doğa severler muhtemelen kaçırmaz; ama açıkçası buraya gitmeye enerjimiz olmazdı. Edinburgh’ya tekrar uğrasam yine de gideceğimi sanmıyorum.
- Canongate: John Knox’un evinden sonra High Street değil de tersi istikamette görebileceğiniz yerler.
- Scottish Parliament Building
- Palace of Holyroodhouse(tekrar ziyaret etsem gidebilirim)
- Royal Botanic Garden(tekrar ziyaret etsem gidebilirim, giriş ücretsiz. Ama genel turistik alanlara biraz uzak)
- Ramsay Garden
- Stockbridge
Edinburgh’da Yeme İçme Notları
Meşhur Lezzetler
Haggis: Koyunun yürek, karaciğer, akciğer gibi bölgelerinden yapılan soğanlı baharatlı bir sakatatmış. Ben kızarmış versiyonunu yiyip ba-yıl-dım.
Black Pudding: Domuz kanı, bağırsağıyla vs. yapılan İngiltere, İrlanda’da da tüketilen bir ürünmüş. Genelde yeni tatlara çok açığımdır; ama beni aşıyor.
Skotch Pie: Dışı hamur içi et, çeşitli versiyonlarla servis edilen geleneksel bir lezzet. İngiltere’de pie yedim ve çok çok lezzetli buldum. İskoçya’da ise tatmadım.
Somon: Norveç ve Şili’den sonra dünyanın birinci sınıf somon üreten yeriymiş. Bu sebeple somonlar ünlü. Çok da lezzetliydi.
Porridge: İngiliz ve İskoçların kahvaltıda tükettiği yulaflı geleneksel yiyecek. (Tatmadım, Türkiye’de çeşitli yerlerde var. Evde yapılabilecek bir ürün)
Tatties: Pek çok yemeğin yanında servis edilen patates.
Cranachan: Bunu resmen yemeyi unuttum!!! Krem şantili, böğürtlenli hafif bir tatlı.
Shortbread: Londra’da da özellikle Christmas döneminde marketlerde çok fazla gördüğüm ve birkaç kez tattığım tereyağlı, unlu bir İskoç kurabiyesi.
Edinbrugh’da Nerede Yenir?
Edinburgh Gezilecek Yerler önemli durakları bitirdiğimize göre biraz da atmosferiyle, lezzetleriyle aşık olduğum mekanlardan bahsedeceğim. Kahve & Tatlı & Dondurma olarak tercih ettiğimiz yerler;
- Laila Lunch Brunch
- The Milkman
- Alandas(ödüllü bir dondurmacıymış)
- Mc. Donalds’ın o saçma krema dondurmasını seviyorsanız kalenin önünde arabalı bir seyyar satıcı var. 🙂
Bu arada ben ilk öğünü standartta da 12 gibi yiyorum. Kahvaltıda muz yediğim için çok fazla pastane tercihimiz olmadı.
The Witchery By The Castle
Edinburgh Kalesi’nin çok yakınında bulunan 5 yıldızlı bir otelin restaurant kısmı. Rezervasyon yaparken bahçe alanı(kapalı) ve original dining room seçenekleri çıkıyor. Her ikisinin de ambiyansını görme fırsatımız oldu, ikisi de birbirinden muhteşem olmakla birlikte bahçe tarafı diyorum.
Biz alakart yerine bir başlangıç, bir de ana yemek seçmeli öğlen menüsü tattık. Yediklerimize bayıldık.(Böyle bir atmosfer için TL kuruna çevirmezseniz fiyat/performans çok başarılıydı. 29 pound)
Yine gitsem uğrarım noktalarından biri.
Cafe Royal
Pub kısmı hareketli, restaurant kısmı daha sakin olan adı gibi şık yerlerden biri. İç atmosferi yine harika. Ağırlıklı olarak deniz ürünleri servis ediyor. Biz istridye ve sıcak deniz ürünü tabağı söyledik.
The Devil’s Advocate
Yorumları fazla ve puanı yüksek yerlerden biri daha. Öğlen için tercih ettik, somonlu bir şarküterimsi tabak, sebze çorbası, haggis, salata gibi şeyler denedik. Yediğimiz her şey çok lezzetliydi.
Vittoria On The Bridge
İlk gün acıkıp rastgele uğradığımız bir İtalyan restaurantıydı. Niyeyse her gelene bir “nerelisin” törenleri vardı. Yediğimiz her şey lezzetliydi; ama İtalyan mutfağı biraz da beğenme garantili yerlerden. 🙂
Panda & Sons
Dışarıdan berber dükkanı gibi tasarlanan, konsept çok tatlı, yine yorumları ve puanı yüksek bar. Tattığımız kokteyllerinin hepsine bayıldık.
Diğer:
Listemde olup gitmeye vakit bulamadığımız yerler;
- The Outsider Restaurant
- The Mussel And Steak Bar
- The Bon Vivant
- The Lookout by Gardener’s Cottage
- La Barantine Victoria
- Urban Angel
- Leo’s Beanery
- The Pantry
- The Little Chartroom
- Mary’s Milk Bar
- The Marshmallow Lady
- Frenkestein
Edinburgh Kitapçılar
Listemde olan yerleri sıralıyorum. Lokasyonunuza göre ilginiz varsa uğrarsınız;
- Armchair Books
- Transreal Fiction
- Blackwell’s Bookshop
- Waterstones(Princess Street üzerinde. UK’nin çeşitli yerlerinde onlarca şubesi olan meşhur bir kitapçı)
- The Edinburgh Bookshop
- Topping & Company Booksellers
- Golden Hare Books
- Typewronger Books & My Naughtan’s Bookshop
Edinburgh gezilecek yerler yazısı içime sinen bir rehber oldu. Umarım geziniz için fayda sağlar. İskoçya’da daha uzun vaktiniz varsa Loch Ness, Glencoe & The Scottish Highlands, Loch Lomond, Kelpies & Stirling Castle gibi yerleri de ziyaret edebilirsiniz. Aynı zamanda yeni yıla girerken Hogmanay isminde dünyaca ünlü festivalleri var. Alternatif arayışlardaysanız bunu da not düşmüş olayım.
Aşağıdaki yazılar da ilginizi çekebilir;
- Londra’da 6 Ay – Soru & Cevap
- Londra & Britanya İçerikleri(Index)
- Londra Gezilecek Yerler – 4 Günlük Rota
- Bath Gezilecek Yerler
- Oxford Gezilecek Yerler
Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.
7 Replies to “Edinburgh Gezilecek Yerler”