Ekim benim için biraz karışıktı, 8’ine kadar İstanbul’da olup sonrasında Londra’ya yerleşecektim. Bu yüzden hedefleri belirlerken ne kadar uyabileceğim konusunda tereddütlüydüm.
Ekim’in kısa bir özetini yaparsam;
- Sorumluluklarını yerine getir: (Üniversite kaydını tamamla, kalacağın yerin temel ihtiyaçlarını al, banka hesabı açtır) Maddesini eklemişim, hala banka hesabı açtırmadım, bunun dışında genel sorumluluklar yapılsa da yeni to-do’lar var.
- Yaşadığın şehri keşfet/turist ol: Hem gelmeden önce İstanbul’da hem de Londra’da turistliğin dibine vurdum. Bu madde kesinlikle yapıldı. 🙂 İstanbul bienali hala devam ediyor diye biliyorum, gitmediyseniz fırsatı kaçırmayın.
- Ev hissi dekorasyon: Benim için ev kavramı çok önemli olduğundan, burada ev hissini yakalamak için bazı minik dekoratif öğelere yer verecektim. İlk bitkimi aldım, Tate Müzesi’nden harika bir Londra posteri aldım, fotoğraf ve motivasyonel cümlelerin olduğu bir pano yaptım(İstanbul’dan getirmiştim kartları), mutfak eşyalarını minimal ama istediğim gibi seçtim. Dolayısıyla bu kısım da şu an için tamam.
- Yazmak: Hem kişisel defterlerime hem de sosyal medya ve bloga beklediğimden az yazdım aslında. Sebeplerini “nasıl hissediyorum?” başlığında açıklayacağım.
- Yoga&yürüyüş&nefes egzersizlerine dönmek: Geldiğimden beri neredeyse her gün 10.000 adımdan fazla yürüyorum. Ama bir şehri gezmekle tempolu yürüyüş ya da yoga yapmak aynı şeyler değil. Nefes ve meditasyona ise neden vakit ayırmadığımı hiç kestiremiyorum. Yoga için kendime açıkladığım bir geçerli sebebim var; ama diğerleri için bahanem yok.
- Bağışıklık sistemini güçlendirmek: Ailem sanırım buralarda ölmeyeyim diye(şimdi bunu okurlarsa “bu nasıl laf manyak” falan diyecekler) ne kadar vitamin varsa valizime atılmış. 🙂 🙂 Estetik olarak göz önünde ilaçvari şeyler görmekten hiç hoşlamasam da içmeyi hatırlamak adına hepsini masamın üzerinde tutuyorum. Ve içiyorum; ama bir düzene oturtacağım. Gelmeden önce “şunu da yiyim özlerim” mantığıyla çok fecaat beslenmiştim. Burada daha sağlıklı yiyorum, bu da bağışıklığıma iyi gelecektir.

Nasıl Hissediyorum?
Özellikle Instagram platformu bu konuda çok yanıltıcı olabilir diye düşünüyorum. Zira Instagram’da genel stilim gözüme hoş gelen, farklı bulduğum, paylaşmaktan keyif aldığım şeyleri yansıtmak. Blog’da da mottolarımdan biri “enerjinizi yükselteceğine inandığım konularda içerik üretmek” dolayısıyla hissettiğim şeylerin %5’ini bile paylaşmadım. Yazıya dökmek ne kadar mümkün onu da bilmiyorum.
Yer yer çok kötümser/içe kapanık/kırılgan vs. hissettiğim oluyor. Doğal olarak market, metro dahil her şeye yabancılık çekiyorum ve bu her ne kadar “normal” olsa da, normal olduğunu bilmek işinizi daha kolay yapmıyor.:) Ama bu benim için çok yeni bir deneyim ve hepsini yazıp yayınlamak istemiyorum. Çünkü birincisi benim gibi hayallerinin peşinden gitmeyi düşünenler varsa cesaretlerini kırmak istemiyorum. Daha etiketlemeler yapmak için gerçekten çok erken. Geçen haftaya göre bile daha farklı ve sürecin geliştiğini hissederken hemen kesin yargılarla içerik üretmek istemiyorum. İkincisi de ailemle, arkadaşlarımla konuşuyoruz; onlara anlatırken içimi döktüğüm için bir de yazmaya sıra gelmiyor. 🙂
Yine de Kasım hedeflerine geçelim bu konuda hedef koyacağım;
Kasım Hedefleri
Hedefler ve Yapılacaklar Konusunda Sadeleşmek
Siz bu yazıyı ne zaman okuyacaksınız bilmiyorum, ben 30 Ekim’de yazıyorum. Dolayısıyla Kasım’a iki günüm var ve benim ön hazırlığım bu iki günde aklımda büyük, küçük hatta minicik ne kadar to-do varsa hepsini; ama hepsini kağıda dökmek. Sonra da düşünerek, titizlikle elemek. Çok kritik olmayanlardan bir süre vazgeçmek. Gerçekten önemli olanlara öncelik vermek. Belki 100 madde bile çıkarabilirim, zihnim çok kalabalık gibi hissediyorum şu an; ama amacım çok keskin şekilde elemek. Sonra o maddeler zihnime doluştuğunda kırmızı bir çarpı koyup “ben seni eledim yok olabilirsin” demek istiyorum.
Rutinlerime Dönmek
İki temel rutinime 1 Kasım itibariyle dönüyorum. (Dönüyorum dediysem dönerim :p );
- Her sabah bir saat erken kalkıp yogaya başlamak. Hem esnekliğim hem kas gücüm mutlaka geriye gitti. Onu tekrar kazanmayı istiyorum. Bedenin güçlü olması insana kendisini çok iyi hissettiriyor. Kaldığım yerde sevmediğim en temel şeylerden biri yoga matını serebileceğim istediğim gibi bir alan olmaması; ama şu an alternatifim yok dolayısıyla bahaneye gerek yok.
- Sabah sayfaları, burada ara ara yazıp ara ara yazmıyorum. Kasım’da istisnasız her sabah üç sayfa yazacağım.
Her ikisinin de benim için mental faydası çok yüksek.
Bunların dışında da hayatımın uzun yıllarını plansız, 4-5 yılını da genel anlamda planlı geçirmiş biri olarak planlı olmak beni inanılmaz rahat ve huzurlu hissettiriyor. Sonunda üniversitenin ders saatleri de belli olduğu için hangi rutinleri(ev temizliği, kişisel bakım, vitamin saatleri, kahvaltı saatleri, blog/koçluk vs. vs.) hangi zaman aralıklarında yapabileceklerimi belirleyebilirim. Ek olarak kaldığım yerde ücretsiz çok mini bir spor salonu var, haftada iki gün bile olsa ondan faydalanacağım.
Sistem Kurmak
Üniversiteye tekrar ve Türkiye’den çok farklı bir eğitim tarzıyla dönmek acayip bir deneyim. 🙂 Güldüğüme bakmayın komik değil aslında. 🙂
+10 yıldır çalışmış biri olarak iş hayatında birkaç yıldan sonra rutin işlerinizin %90’ı otomatikleşir. Okul ise “öğretme” kurumu olduğu için her gün onlarca bilgi üzerinize atılıyor. Atılsa iyi daha fazlasını “okuma önerileri”, “workshop hazırlığı”, “xxx eğitimleri” diye ayrıca sizin çalışmanız bekleniyor. Ücretsiz 6-8 haftalık sertifika kursları, seminer takvimleri yayınlanıyor. Ve ilk an’da hepsine gitmeyi de arzuluyorsunuz. Tüm bunların İngilizce olması ve her gelen hocanın birbirinden uç aksanlarda olması kısmına hiç başlamıyorum. 🙂 Beynim yandı sadece bunu söyleyebilirim.
İçerik üretme tarafı için planlarım ve yapmak istediklerim var. Önümüzdeki dönemde blog/koçluk dışında bir iş kovalayabilirim. O zaman her şeyin çorba olmaması adına sağlam bir sisteme ihtiyacım var. Kasım’da deneme yanılmalarla derse hazırlanma, içerik biriktirme, kendine vakit ayırma vs. konularında bir sistem kurmuş olmayı planlıyorum. Hemen bir günde, bir haftada olmayabilir. Amacım ayın sonuna kadar bir şeyleri oturtmak.(Çünkü Ekim’de de denedim olmadı)
Yeni Yıl İçerik Hazırlıkları
Yıllardır aylık/yıllık hedefler, hayal panosu gibi konuları Blog’da paylaşıyorum. Daha önce bir Yeni Yıla Hazırlık Serisi yapmıştım. Çok keyifli bir seriydi.
2023 yılına hazırlık olarak farklı bir seri yapmayı istiyorum. Bunun için Kasım’da konuların derlenmesi ve biriktirme sürecini ele alacağım. Doyurucu bir yazı/konu çıkarsa Aralık ayında rutinler ve yeni yıl planları konusunda burayı yazıya boğmayı düşünüyorum. 🙂
Mevsimin Tadını Çıkarmak
Tüm bu koşturmacalı maddelerin içinde beynime dolan bir şey var ki o da mevsimin tadını çıkarmak. Alabildiğine doğada olmak, dışarıda yürüyüşler yapmak. Kurumuş yaprak çıtırtılarını duymak. Bol bol bakmak, görmek, penceremin önündeki ağaçların renk değişimlerine tanıklık etmek. Kuşları incelemek. Evde tarçın kokulu şeyler pişirmek, pencere kenarına geçip yazmak. Sonbahar-kış dizileri izlemek. Şu sıcak içecekleri sevme konusunu yeniden gündeme getirmek. 🙂
***
Aylık hedef yazımı burada noktalıyorum. İşleyen bir sistem kurup “siz de mutlaka denemelisiniz” diye önereceğim bir şey olursa yazı ya da instagram içeriğine dönüştürürüm.
Kasım ayı huzur, sakinlik ve ihtiyacı olanlara bol bol yeni heyecanlar getirsin. 🙂 Sevgiler.
Hizmetler: Profesyonel Koçluk almak ister misiniz?
Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.
One Reply to “Aylık Hedefler – Kasım 2022”