Londra’da alternatif arayanlar için klasiklerin bir tık dışında 10 tane aktivite sıralayacağım. İki tanesi Ekim listemde, bazılarını hiç merak etmiyorum. Bazılarını da denedim bile.
Sessiz Diskolar
Muhtemelen dünyanın başka şehirlerinde de vardır. Londra’da sessiz disko ve partilere katılabiliyorsunuz. Evde kulaklık takıp bangır bangır müzikle dans ettiğiniz aktiviteyi onlarca insanla yaptığınızı düşünün. Yürüyüş versiyonları da var.
Bu linkte birkaç örneğine ulaşabilirsiniz.
Patenli Disco
Sessiz disco olur da patenli disco olmaz mı? Rollernation sitesinden disco atmosferinde paten kaymak için yerinizi ayırtabilirsiniz.
Mumlarla Donatılan Kilise Konserleri
Dünyanın çeşitli şehirlerinde olan bu aktiviteye Ekim sonlarında doğru gitmek için bilet aldım. Bu linkten kilise programlarını inceleyebilirsiniz. Öyle klasik müzik vs. değil, baya baya Queen, Ed Sheeran, Beyonce gibi isimlerin parçalarının çalındığı programlar oluyor.
Kilise ya da katedraller onlarca mumla süsleniyor ve atmosfer çok iyi gözüküyor, merakla beklemedeyim.
Nefes Alma Odası
Tottenham Court Road’da dinlendirici görseller, oturma alanları ve müzik eşliğinde “nefes almanız” anksiyetenizi gidermeniz için bir alan var. Rezervasyon, bilet vs. gerekmiyor. Sadece açılış saatlerini kontrol etmek gerekebilir.
Nehirde Spa (Keyfi 🙂 )
Kışın ortasında Canary Wharf’ta gezinirken Thames Nehri’nde bir botun içinde bikinili insanları görünce deli olduklarını düşünmüştüm. Skunaboats İskandinav türü açık bir spa imkanı sunuyor. 38 derece sıcak suyun içinde nehir turu yapıp bir şeyler yiyip içebiliyorsunuz. 🙂
Canary Wharf aynı zamanda insanların yazın yüzdüğü de bir alan. Alternatif olarak Hampstead Heath’te de yüzülebiliyor.
O2’ya Tırmanmak ve Cable Car
İkisi de North Greenwich’te ve ikisi de birbirinden saçma aktiviteler. 🙂 Birinde Londra’nın en ünlü etkinlik alanlarından biri olan O2’nun tepesine tırmanıyorsunuz. Ama tırmandığınızda görebileceğiniz kayda değer hiçbir manzara yok.(bence)
Cable car aslında bir ulaşım aracı. Greenwich Peninsula ile the Royal Docks’u birbirine bağlayan bir teleferik. Ama sırf turistik aktivite için kullananlar da var.
Sky Garden – Kew Gardens – Barbican Conservatory
“Londra’nın parkları, koruları, ormanları bana yetmez” diyorsanız ya da bitki aşkınız varsa diye bu üçlüyü ekledim.
Aslında hem Sky Garden hem de Kew Gardens için yazılar yazmıştım. Sky Gardens, Londra’nın en yüksek katlı halka açık bahçesi. The Walkie Talkie binasının 35. katında yer alıyor. Giriş ücretsiz fakat önceden rezervasyon gerekli.
Kew Gardens ise genel turistik noktalara biraz uzak; ama tam royal bahçeler. İçinde binlerce farklı bitki türü bulunuyor. Giriş ücretli. Noel’de özel olarak süslenen yerlerden.
Barbican ise Fazıl Say konserine de gittiğim bir etkinlik alanı. Ama aynı zamanda da “Barbican Conservatory” isminde yine pek çok bitki türünü barındıran bir serası var. Giriş ücretsiz fakat hemen hemen sadece bank holidaylerde açık. Bu sebeple gitmeden kontrol ediniz.
The Monument
Büyük Londra yangınından sonra yapılan ve Tower Bridge’e çok yakın olan bu kuleye 311 basamağı tırmanarak çıkabiliyorsunuz ve çıktığınızda size bütün iş kapılarını açacak bir sertifikanız oluyor.
Abba Hologram Konserleri
Abba grubu konser vermeyeli 40 yıl olmuş; fakat bu konserde Abba üyelerinin dijital avatarları sahne alıyor. 90 dakikalık konserde Abba Voyage ve hit parçalarından seçkiler sunuluyor. Aslında daha önce 2022 sonuna kadar süreceği duyurulmuş; ama hala devam ediyor.
The Cheese Bar
İngiliz mutfağında bir numara olmasa da Londra yemek anlamında çok çeşitli deneyimler sunabilecek bir şehir. (Bkz: Londra’da Ne Yenir? ) İlginç çay partilerinden, renklere göre yemek seçkisi veren restaurantlara kadar pek çok seçeneğe ulaşılabilir.
Pick & Cheese – The Cheese Bar da Seven Dials’ta yer alan “dünyanın ilk peynir taşıma bandı” sloganıyla yola çıkan bir yer. Tamamı Birleşik Krallık’tan temin edilen ve düzenli değişen peynir çeşitleri dönen standdan seçilip şarap vs. eşliğinde yeniliyor.
***
Londra’da muhtemelen benim haberimin dahi olmadığı onlarca ilginç aktivite, olay vardır. Her birinden haberdar olmak ya da yakalamak mümkün değil. Ne bileyim Magic Mike’ı neden yazmadın diye takılan arkadaşlarım olacaktır. 🙂 Van Gogh Exhibition, Dopamine Land, Comedy Clublar gibi gibi maddeler de eklenebilirdi. Paris yazısında yazdığım speakeasy konseptli barlar Londra’da da var örneğin. Ama 10’da bırakmak ideal oldu. 🙂
Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.
2 Replies to “Londra’daki 10 İlginç Aktivite”