Aylık Hedefler – Kasım 2023

Ekim’de master tezimi teslim ettim. Sanırım çok uzun zamandır istediğim, hayal ettiğim, hatta belki    4-5 yıl önceye dönsek çoktan vazgeçtiğim bir takım ukdelerin kendi adıma sonuna gelince içimde bir “eeeee?” hissi oluştu. 🙂 Hedonik adaptasyon araştırmaları yapan ve ufkumu açanlara saygılarımı sunarım. 🙂 Fonda Spotify’daki “Fransızca” listem açık ve Edith Piaf’ın Non, je ne regrette rien parçasına geçti.

Henüz DVDler hayatımızdayken Edith Piaf’ın hayatının uyarlandığı “La Mome” filminin metal kaplamalı özel bir versiyonunu almıştım. Edith’imizin hayatı dramlarla dolu olduğu için film ağır aslında; ama iki ya da üç kez izledim. Ki ben filmi Fransızca klasikleri sevdiğim için izlemiştim; ama Piaf’ın hayatına dair zerre bilgim yoktu. İzlerken “yok yahu bunlar gerçek değildir” diye internette gezindiğimi hatırlıyorum. Edith Piaf rolünü üstlenen Marion Cotillard harikalar yaratmış. Yanılmıyorsam bu rolle Oscar da almıştı.

Non, je ne regrette rien parçası da Inception filminden değil, La Mome’dan kalbimde yer etmiş bir parça. Bir kısmı şu şekilde çevrilmiş;

“hayır, hiç, ama hiçbir şeyden
hayır, hiçbir şeyden pişman değilim
bana yapılmış iyilikler ve kötülüklerin
hepsi aynı bana
hayır, hiç, ama hiçbir şeyden
hayır, hiçbir şeyden pişman değilim
ödendi, süpürüldü, unutuldu.
geçmişten bana ne!”

Bu satırları yazıp ara vermiştim. Üç gün sonra devam ediyorum;

Genelde Blog’da bana iyi gelen şeyleri yazıyorum ki okuduğunuzda size de iyi gelsin. Bazen haliyle kendimi hiç iyi hissetmediğim oluyor. Ama yine bazen hayata dair konuştuğumuzda, “İnsan kendisini hep motive hissetmiyor. Sıkılsan da devam et.” mottosunu savunurum. Şu an onun gibi bir şey benim için. Sanırım Blog’dan ziyade kendi iç dünyamdaki günlüklerime yazmak daha iyi geliyor.

Ama aylık hedef yazıları SEO ile pek de ilgilenmeden, serbestçe yazdığım bir yazı serisi. O yüzden es geçmek istemedim.

Peki bu ay bir hedefim var mı?

Hedeften ziyade kendimi zorunlu hissettiğim şeyler var. Onları “zorunlu” perspektifinden çıkarıp “deneyim” olarak görmeyi nasıl becerebilirim? Biraz bunu yoklayacağım. Çünkü vaktiyle IELTS çalışmak da zorunlu bir görevdi, ama çalışırken çok keyif aldığım zamanlar da olmuştu. O zorunlu görevlerle bu yazıyı boğmayacağım. Hepsi bana kalsın.

İlham(mmm)

“Geniş düşünceler geniş manzaralara yeni düşünceler yeni mekanlara ihtiyaç duyar.” – Alain De Botton

İlhamın kendiliğinden gelen bir şey olduğunu düşünmüyorum. Farklı şeylerle ilgilendikçe, başka sokaklarda yürüyüp etrafa baktıkça, yeni insanlarla tanışınca, sağlam bir belgesel izleyince, iyi bir kitaba başlayınca, bir müzede belki de hiç anlamadığını düşündüğün eserlere baktıkça geliyor ilham.

Yenide ilham var. İnsan zihni, kalbi bazen şaşırmak istiyor. Kasım’da biraz şaşıracağım.

Kitap

Eylül sonlarına doğru kapalı bir kitap kulübü kurmuştum ve ilk kitabımız Puslu Kıtalar Atlası bitti. Başka birinin seçimine göre kitap okumak ilginç aslında.(önerilerimizi sunduk, en son anket ile karar verdik) Her neyse, kitap kulübü konusunu ilk toplantıyı yaparsak Blog’da yazarım.

Bu ivme ile Kasım’da her gün kitaplar ile haşır neşir olma niyetindeyim. Bir sayfa bile olsa bir şeyler okumadan günü kapatmak istemiyorum.

Her Gün Matı Ser

Bugün yoga matını serdiğimde fiziksel olarak hızlı, yorucu bir yogaya hazır değildim. Sadece mat üzerinde biraz gözlerimi kapatıp bedenimi dinlediğim, ölü gibi katılaşan omurgamı, boynumu, çenemi esnetmeye çalıştığım bir seans geçirdim.

Kendimi daha iyi hissettiğimde daha güçlü pratiklere de geçeceğim. Şurada “yine düzenli yogaya döndüm” yazabilmeyi istiyorum. Bu denli sevdiğim bir şeyi neden bu kadar savsakladığımı hiç bilmiyorum.

Dışarı Çık

Sağlık bahanesi dışında Kasım’da soğuk, yağmur, çamur demeden market için bile olsa dışarı çıkmayı hedefliyorum. Bu beni hem en başa yazdığım ilham maddesine götürüyor hem de “ev insanın cehennemidir” sözü aklıma geliyor.

Evde vakit geçirmeyi çok seven biriyim, fakat bu süreler uzayınca zihnim karanlık boyuta geçip içindeki bütün kaygıyı, deliliği kusmaya başlıyor. Bu ay itibariyle Londra’da Noel süreci de başladı, şu an hevesim yokmuş gibi hissetsem de ışıklar yanıp marketler kurulduğunda durum değişecektir. 🙂

Başka?

Diğer maddeleri başlıklara ayırmak istemedim.

  1. Bu ay eve sipariş vermeyeceğim. Bir Pazar günü markete gittim, 5’te kapanıyormuş. Anons geçildi “5 dakika sonra market kapanacak” diye. Yemek yarışmalarında kısıtlı süresi olan insanlar misali elime kaptığımı aldım çıktım. Eve geldiğimde pırasa, havuç ve süs kabaklarım vardı. 🙂 Pırasa hala duruyor, Kasım’a mis gibi hedef; kendine pırasa ve tarhana çorbası yap. 🙂
  2. Londra’daki müzeleri ve galerileri gezdikçe gezesim geliyor. Bu konuda bir ya da birkaç yazı da yayınlamayı planlıyorum. Kasım ayında tek başıma müze keşiflerim olacak. Örneğin Victoria And Albert’a iki kez gittim; ama her ikisi de çok hızlı geçişlerdi. Tekrar gidersem bir ya da iki bölümü detaylı gezmeyi istiyorum.
  3. İçerik tarafında istediğim gibi giden şeyler olduğu kadar gitmeyen şeyler de var. Bu yazıyı teknik bilgiye boğmayacağım. Ama sosyal medya kanalları ve Blog konusuna tepeden tırnağa el atacağım bir ay olacak.
  4. Taşınalı bir ay oldu. Alışma sürecindeyim. Ev hep düzenli ve temiz olsun, Zen rahipleri misali sabah akşam tapınağımı silsem mi? 🙂 (şaka şaka o kadar yapmam) bkz. Zen Kitabı – Basit Yaşama Sanatı
  5. Bu ara Instagram’a yağmur çamur ekleyip duruyorum. Londra planı olan bir kesim bu videolarla bunalımdan bunalıma sürüklenirken, bir kesim de “çok şanslısınız” yazıyor. Arada kalmış durumdayım. Nereye bağlayacağım? Vitaminlere. Bugün notlarımda “vitaminleri planla” vardı. D vitamini, magnezyum, B 12, C vitamini şu bu ara ara takviye yapacağım.
  6. Genelde günlük planlarla ilerliyorum. Onda da uzun süredir çok katı değilim. Keyfe keder gidiyor. İki haftalık takvimimi dolduracağım. Sonra da her gün günlük planlara geçeceğim.

Eminim fazlalık yaratan ya da eksik kalan maddeler vardır. Bu yazılar genelde benim mota mot uyduğum şeyler değil. “Önümüzdeki ay için idealim ne?” diye kendime sorup zihnimi berraklaştırdığım konular. Hiçbir zaman hepsini yapmak gibi öldüresiye bir çizgim yok. Yaptıklarımı yanıma kar görüyorum.

Instagram’da Rutinler kanalında “zamanın içindeki boşlukları bize iyi gelen seçimlerle doldurduğumuz bir ay olsun.” diye yazmıştım. Bu niyetle bir Kasım olsun.

Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.

Biraz da siz kar(g)alayın!

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.