Hedef Belirlemek Anlamlı Mı?
Depremler ve sonrasında o kadar çok acı, öfke, korku, umutsuzluk yaşandı ki ne yazacağımı da bilmiyorum aslında. Kocaeli’de doğdum ve büyüdüm, 99’dan yirmi yıl sonra bile herhangi bir akşam yastığa kafamızı koyduğumuzda “ya deprem olursa” diye aklımızdan geçen bir korkumuz var. Bu konuda çok ciddi kaygı bozuklukları yaşayan tanıdıklarım da var. Şubat’ta ise kendi memleketim dahil çok fazla alanın etkilendiği, çoğumuzu yaralayan olaylara tanık olduk. Sabır ve direnme gücü diliyorum. Geçmeyecek belki, ama aynı da kalmayacak.
Blog’u açtığım günden beri benim enerjimi yükselten, motive eden ne kadar konu varsa “başkalarına da ulaşsın, belki birilerine iyi gelir” motivasyonuyla burada paylaşıyorum. İnsan hayata dair bazı tecrübe ve gözlemleri edindikçe “plan / hedef” denen şeyin her zaman kendisine bağlı olmadığını daha iyi idrak ediyor.
2020 yılına girerken “yeni yıl hedefleri” ve “hayal panosu” yazılarını yazdığımda çok fazla hayalim, somut plan ve aksiyonlarım vardı; ama “Bu yıl bize neler getirecek bilmiyorum. Hayatın hep farklı sürprizleri olabiliyor. ” diye temkinli bir not düşmüştüm, zira pandemi patlak verdi ve hayal ettiğim hiçbir şeyi yapadım. Bu tür durumları herkes kendi inanışı çerçevesinde “Allah, kader, evren, tesadüf” diye adlandırabilir.
Aylık hedefler yazılarında da aslında hedeften ziyade; o ayın günlük/haftalık rutinlerine odaklanıp “kendim için bu ayı nasıl daha anlamlı, mutlu hale getirebilirim?” diye düşündüğüm şeyleri aktarıyorum. Mart için aklımdaki planlara gelirsek;
Mart 2023 Hedefleri
Son dönemde bırakmak istediğim, beni mutsuz eden bazı toksik alışkanlarım var. Örneğin, sabah uyanır uyanmaz internet çukurunda boğulmak gibi. Bir alışkanlığı bırakmanın en kolay tarafı yeni bir alışkanlıkla yerini doldurmak. Mart ayında bunları yapacağım.
Ben 12 yıl kurumsal hayatta çalıştım ve o dönemde de hayatımda yoga, Blog, çeşitli eğitimler, günlük yazma, sosyallik gibi konular her zaman vardı. Çünkü beni dinç tutan, mutlu eden konular bunlardı. Şimdi çok çok daha fazla boş vaktim var, hedefleri yoğun tempoda çalışan biri olarak okuyorsanız bu boşluğu da göz önünde bulundurun. 🙂 Ama zamanı doğru şekilde planladığımızda bize iyi gelecek eylemlere yer açmak her zaman mümkün, modifiye yeteneğinizi ortaya koyun. 🙂
İçerik Üretimi
Blog’u açtıktan sonra hemen hemen her Pazar yeni yazı yayınladım, bu yıllardır böyle. İşimin en yoğun dönemleri, Pazar’a denk gelen tatil planlarım, ülkede ya da dünyada yaşanan felaketler, hatta küçük bir ameliyat olacağım dönem bile bu akışı neredeyse hiç değiştirmedim. Şubat’ta ise hiç yazı yayınlamadım ve arka planda teknik kısımlar, eski yazılar için de herhangi bir çalışmam olmadı.
Mart ayında günün belirli saatlerini “mesai” gibi içeriklere ayırdım. Çok fazla biriken, okunması izlenmesi gereken konu var. Ekim’de Londra’da yüksek lisansa başlamıştım. Burada master programları 3 dönemden oluşuyor. Şubat sonu itibariyle yeni döneme geçtik ve derslerim Pazarlama / Dijital Pazarlama alanında. Bu da beni çok mutlu ediyor. İlgi duyduğum konulara paralel şeyler öğreniyorum, Bu öğrendiklerimden blog için derleyeceğim konular olursa paylaşacağım.
Yeni Rutin ve Ritüeller
- Mart’ta Vedat Milor misali makro ve mikro anlamda planlı olmayı hedefliyorum. Bomboş geçireceğim saatleri bile planlayıp o saat aralıklarında kendime saçmalama iznini tanımak onun dışında tüm zamanımı doldurmak istiyorum.
- Mikro vizyon diye bir kavram duymuştum. İnsanlar genelde yeni yıl, yeni yaş gibi dönemlerde uzun vadeli bir vizyon oluşturabiliyor. Mikro vizyon ise sabah kalktığında o günü nasıl geçirmek istediğini gözünde canlandırmak ya da bir toplantıya girmeden önce o toplantının akışını ve kendi tavrını, tutumunu gözünde canlandırmak. Mart için vizyonum beni an’da tutan, birkaç haftadır biriktirdiğim öfkeyi sakinleştiren, renkli, meditatif eylemlerle hayatımı donatmak.
- Çarşamba günleri dışında her sabah güne yoga ve meditasyon ile başlayıp diğer tüm planlarımı bu akışa göre ayarlayacağım. Yoga & meditasyon seansından sonra günlük yazarak günü planlayıp, şükür / olumlama konularına yer vereceğim.
- “Bir şehri sevip sevmediğini anlamak için tüm mevsimlerini gör.” diye okumuştum. İlkbaharın adını duymak bile beni mutlu ediyor. Doğa ile buluşabileceğim hiçbir fırsatı kaçırmayacağım bir döneme giriyoruz. Şimdiden yer yer mimozalar, manolyalar açmış durumda. Durup kuş seslerini dinlemeye ba-yı-lı-yo-rum. Mart itibariyle Londra’da ne kadar park, bahçe yeşillik varsa gezeceğim.
- İnsanı en fazla an’da tutan konulardan biri de okumak. Aklını satırlara vermediğinde anlamak için başa dönmek zorundasın. Geçen hafta İstanbul’a gittim ve ailemle deprem için kriz planı yapmaya çalıştık.(ne kadar yapılabilirse) Kaygılarım, korkularım var ve Mart ayında gerçekten olur olmadık şeyler düşünüp bunları beslemek istemiyorum. O yüzden de mümkün mertebe boşluk zamanlarımı beni an’da tutan eylemlerle donatmalıyım. Akşamları okuma saatlerine yer vereceğim. Blog’a aktarmam gereken kitaplar da birikti.
- Aynı şekilde kendime haftalık iki yeni film / dizi / eğitim izleme hedefi koydum. Çünkü hep eski şeyleri izliyorum ve konsantre olmam gerekmediği için yine zihin karanlık denizlerde dolaşıyor.:) Mart’ta filmi değiştireceğim. 🙂 Ayrıca Netflix gibi platformlar “su faturası” gibi bir masraf kalemi halini aldı, ama kullanmıyoruz.
- Minimalizm ile ilgili yabancı bir youtuber izledim, “o ay için tek konu belirleyip o konuda sadeleşin” diyordu. Ben zaten Londra’da minicik bir alana sığmış durumdayım, bundan da mutluyum. Eleyebileceğim eşyalarım olsa da genel ölçüde çok sade ilerliyorum. Ama sadeleşmenin getirilerine her zaman inanıyorum. Siz bir boşluk açtığınızda hayat orayı yeni bir şeyle dolduruyor. Bu yeninin her zaman “iyi” olacağının da bir garantisi yok. 🙂 Bazı konular eylemler ve seçimlerde saklı. Benim Mart ayında sadeleşme alanım dijital dünya. Uzun süredir aklımda yer eden, bazen buraya da hedef olarak yazdığım telefon/ipad/fotoğraf makinası gibi araç gereçlerimi sadeleştireceğim. Günlük 10 dakika ayırmam yeterli olur diye düşünüyorum.
- Bol bol yemek yapmak, yeni tarifler denemek de Mart planlarım arasında. Ara ara detoks günleri belirleyip o günlerde işlenmiş gıda ve et tüketmeden besleneceğim. Muhtemelen bu rutin ve ritüellerin hepsinin sosyal medya kullanımlarıma da bir yansıması olacaktır.
- Bütünsel ilerlersek evde geri dönüşüm için çöpüm var, bu konuda kültürel olarak bir altyapımız olmadığı için üşenebiliyorum. Mart için hedefim kağıtları ayırarak başlamak.
- Yeni yıl hedeflerinde kendime sanat-seyahat hedefi koymuştum. Şubat’ı es geçsek de Mart ayında sanat & seyahat planlarım olacak.
- İlk kez buradaki bir yoga stüdyosunda deneme dersine katıldım. Yine bu ay ve önümüzdeki dönem için not aldığım pek çok kurs ve aktivite var. Yeni şeyler deneyimleyeceğim.
Mart için planlarımı özetledim. 2022 yılı biterken Yeni Yıl Kararları – Kısa Kısa Notlar yazısında aşağıdaki notları yazmıştım, teoriyle pratik tutmuyor ki… Her zaman “Şimdi ne mümkün?” sorusunu soracak gücü bulamayabiliriz, bazen de sadece durmak ve yas yaşamaya izin vermek gerekebilir. Bu süreçte somut ihtiyaçlar kadar psikolojik desteğe ihtiyaç var. İnsanlık olarak fiziki yaralarımıza pansuman yapıp, ruhsal çöküntülerimize çare aramıyoruz çoğu zaman. Deprem dönemi çok fazla ücretsiz psikolog desteği duyuruları gördüm. Umarım “imdat” butonuna basıp bu desteklerden faydalananlar olur.
BBC’nin bir podcastini dinlemiştim ortalama 80 yıllık ömürde iki dünya savaşı birden gören insanlardan ve şanslı bir dönemde yaşadığımızdan bahsediliyordu. Buna vebalar, büyük kıtlıklar ve buhranları da eklersek BBC haklı diyebiliriz.
Kimseye mutluluk vaad edilmedi. Güneşli günler kadar yağmurlar, fırtınalar da oyuna dahil. Savaşlar, ekonomik krizler, depremler, hastalıklar, ölümler var. Ama merhametli, iyi insanlar; kutlamaya değer onlarca olay, doğumlar, denizin mavisi, gökyüzünün muhteşemliği, gülmekten karnımızı ağrıtacak kadar iyi espriler, harika sofralar da var.
2023 yılında da iyi, kötü pek çok tantana olacak, bu bir sürpriz değil. O yüzden bu yazıyı dış koşullardan ziyade kendimizi baz alarak yazacağım.
“Bu koşullara rağmen ne mümkün?” iyi bir başlangıç sorusu olabilir.

Tam da ajandama Mart ayı için ne yazmalıyım diye düşünürken ,yazdıklarınız ruhuma çok iyi geldi…
Ahh çook sevindim. Güzelliklerle dolsun ajandanız.🥰
Çok iyi geldi.. motive edici ve iyi hissettiren bir yazı olmuş🥰 teşekkürler sevgiler 💙
Bir kuple bile motive ettiyse ne mutlu bana.✨✨