Yeni yıl öncesi aklımdaki bazı notları uzun bir gazete yazısı misali derlemeye karar verdim. Ortaya karışık; ama tatlı bir içerik olacak. Yıllık hedeflere geçmeden önce, hizalanma yazısı diyebiliriz. 🙂
2023 En Muhteşem Yıl!
Biliyoruz ki dünya çiçek bahçesi değil. IELTS çalışırken BBC’nin bir podcastini dinlemiştim ortalama 80 yıllık ömürde iki dünya savaşı birden gören insanlardan ve aslında bizim şanslı bir devirde yaşadığımızdan bahsediliyordu. Ki aynı dönem Coco Chanel – Moda Geçer Stil Kalır kitabını okudum, Chanel onlardan biriydi. Buna vebalar, büyük kıtlıklar ve buhranları da eklersek BBC haklı diyebiliriz.
Kimseye mutluluk vaad edilmedi. Güneşli günler kadar yağmurlar, fırtınalar da oyuna dahil. Savaşlar, ekonomik krizler, depremler, hastalıklar, ölümler var. Ama merhametli, iyi insanlar; kutlamaya değer onlarca olay, doğumlar, denizin mavisi, gökyüzünün muhteşemliği, gülmekten karnımızı ağrıtacak kadar iyi espriler, harika sofralar da var.
2023 yılında da iyi, kötü pek çok tantana olacak, bu bir sürpriz değil. O yüzden bu yazıyı dış koşullardan ziyade kendimizi baz alarak yazacağım.
“Bu koşullara rağmen ne mümkün?” iyi bir başlangıç sorusu olabilir.
Tepkiler & Seçimler
Instagram’da İngilizce bir Reels izledim; “Hayat B’den D’ye bir yolculuktur. B-birth(doğum), D-Death(ölüm). Fakat ikisinin arasında C-Choice(seçimler) var.” diyordu.
Acı çekmeyi seçmek, sinirlenmeyi seçmek, üzülmeyi, mutlu olmayı, sürekli geçmişe takılı kalmayı, çözüm üretmeyi, iyi bir dil kullanmayı, nefreti, nazik olmayı, kaygıyı, takdir etmeyi, söylenmeyi, gülümsemeyi, harekete geçmeyi, direnmeyi, sabretmeyi, dedikoduyu, yargılamayı, sevmeyi, çalışmayı seçmek… Hepsi birer seçim.
Gün içerisinde bilinçli ya da bilinçsiz olarak onlarca, binlerce seçim yapıyoruz.
Jack Canfield diyor ki “Olaylar + Tepki = Sonuç”
Çoğu zaman olayları kontrol edemeyiz, ama tepkimizi ve seçimlerimizi büyük ölçüde kontrol edebiliyoruz. Ve bunlar sonuca doğrudan etki ediyor.
“İyi ya da kötü diye bir şey yoktur, düşünceler onu öyle yapar.” W. Shakespeare
Seçimlerinin farkında mısın? Nasıl bir saat, gün, hafta, ay, yıl geçirmeyi seçiyorsun? Nasıl biri olmayı seçiyorsun?
Kullandığımız Dil
Günlük hayatta daha çok; “kaygılıyım, sinirliyim, ne aptalım, mutsuzum, stresliyim, üzgünüm, depresifim” gibi kalıpları mı, yoksa “eğleniyorum, gurur duyuyorum, seviyorum, özgüvenliyim, şükür doluyum, umutluyum, yapabilirim, heyecanlıyım, harika, başarılıyım” gibi kalıpları mı kullanıyoruz?
Konuşma dilimizde yapacağımız minik değişiklikler stres seviyemizi, huzurumuzu etkiliyor.
- “Sadece 1 ayım kaldı.” – “Daha 1 ayım var.”
- ”Artık çok geç.” – “Daha yeni başlıyoruz.” (Bkz: Kendine İnanmak)
- İstersem başarabilirim.
- Yapabilirim.
- Mümkün!
Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı kitabında da etki alanına odaklanma konusuna yer veriyor.
“Bakış açısı her şeydir.”
Lunaparktaki Aynalar
Hislerimize dış koşulların yön verdiğini düşünüyoruz. Evet huzurlu bir toplumda yaşamak, anlayışlı bir yöneticiye sahip olmak, mutlu arkadaşlarının olması, sevdiğin bir işinin olması, ekonomik kaygılarının olmaması… Tüm bunlar mutlaka kişinin huzuruna, stres seviyesine vs. etki eder.
Fakat kendimden de yola çıkarak gözlemleme fırsatı buluyorum, konu dış etmenlerden ziyade insanın mutluluğa ne kadar talipli olup olmadığıyla ilgili.
İnsan zihni çok kolay şekilde lunaparktaki aynalar misali bir illüzyon yaratabiliyor. Küçücük sorunları çözümsüz dertler gibi görmek de mümkün, güne teşekkür ve şükürle başlamak da… Sürekli geleceğe dair kaygılar yaşamak da mümkün, gününü en güzel şekilde geçirmeye çalışmak da.
Hani mutluluğu bir koşula bağlayıp “şu olsa çok mutlu olurum” diyoruz ya? Öyle bir sihir yok aslında.
“Mutluluğu başka yerde aradığın sürece hiçbir zaman yanında bulamazsın.”
Bkz: Mutluluk Bilimi-Para ve Başarı Mutlu Eder Mi?
Yılbaşı Doğru Gün Mü?
Okuduğum birkaç makaleye göre yeni yıl kararlarını uygulama istatistikleri pek parlak değil. Peki sebep ne olabilir? Geçmiş yıllarda bu konuyu düşünüp suçu direkt yılbaşının kendisine atmıştım. 🙂
Örneğin önümüzdeki hafta diyete başlamaya karar verdiniz; ama Pazartesi bir yemeğe davet edildiniz ve diyet yalan oldu, ne yaparsınız? Babil’in En Zengin Adamı dolaylı yoldan diyor ki; konuyu bir sonraki haftaya öteleme, Pazartesi’yi kaçırırsan Salı devam et. (Ticari devam et, bekleme yapma)
Yılbaşı Gecesi ve Sonrası Olanlar;
- Tıka basa yemek √
- Gecenin körüne kadar uyanık kalmak √
- Ertesi gün yorgun uyanmak √
- Evde kutlandıysa bir gece önceden kalanları günlerce yemek √
Dolayısıyla Yılın İlk Günü;
- Diyete başlamak için ideal gün değil.
- Spora başlamak için ideal gün değil.
- Erken kalkıp meditasyon yapmak için ideal gün değil.
- Pek çok şey için ideal gün değil.
Kim çıkardı yahu bu yeni yıl kararlarını? Şaka şaka daha fazla laf edersem çarpılırım ben seviyorum malum. 🙂
Zaman Almayan Alışkanlıkları Küçümsemek
Her gün yarım saat sigara içiyorsanız, sırf süreye bakarak bu alışkanlığın vücutta yarattığı etkiyi küçümser misiniz? Aynı şey olumlu eylemler için de geçerli, ama nedense “ya hep ya hiç” bahanesine sığınarak gözardı ediyoruz.
Aşağıdaki eylemlerin hepsini birden yapmak fazla vakit alabilir. Ama bir ya da ikisini seçmek, kişinin kendisi için değerli 10-15 dakika ayırması ne kadar zor olabilir ki?
- Her gün 10 sayfa kitap okuyan bir kişi yılda ortalama 10-15 kitap bitirir, en azından ayda bir kitap okur.
- Her gün 15 dakika herhangi bir yabancı dil çalışan kişi muhtemelen sene sonunda başladığı noktadan minimum bir level daha iyi noktada olacaktır.
- Her gün 10 dakika düzenli meditasyon yapan kişi daha sakin, stresini yönetebilen, iyi odaklanabilen biri haline gelir.
- Her sabah 10 dakikanızı günü planlamaya ayırmak o güne geniş bir perspektifle bakıp daha verimli, ayakları yere basan şekilde geçirmenizi sağlayacaktır.
- Her gün esneme(stretching) için 5-10 dakika ayırmak bedene ihtiyaç duyduğu rahatlamayı verir.
- Her gün 5-10 dakika şükür, olumlama, dua gibi ritüellere vakit ayırmak, evi küçük alanlara bölüp temizlik yapmak, bakım yapmak, yemek listesi ve atıştırmaları planlamak, finansal harcamaları not almak, geliştiren bir podcast dinlemek, harika müzikler açıp dans etmek…
Önümüzdeki bir yıllık periyotta bunlardan birini ya da aklıma gelmeyen bir alternatifi seçip, 10-15 dakikayı küçümsemeden eyleme bağlı kalmak hepimizin elinde. Hepimiz için mümkün.
“Zamanım Yok”
Telefonlar artık ekran kullanım sürelerini gösteriyor. Hangi uygulamadan kaç dakika/saat harcadığımızı da görebiliyoruz. Ve muhtemelen çoğumuz 3-5 saatin üzerinde vakit harcıyoruz.
Bir şeyler için “zamanım yok” derken zamanı nasıl harcadığımızın farkında mıyız?
Ben bu testi birkaç kişiyle yaptım. Yeni bir şey öğrenmek için vakit olmadığından yakınmışlardı ve emeklilerdi. Tüm gün ne yaptıklarını, eylemin kaç dakika aldığını bana tane tane anlatmalarını istedim. Ortada günlük 7-8 saatten fazla boş zaman vardı.
Gelin kendimize dürüst olalım, “zamanım yok” demek başka bir şey, “yapmaya gönlüm yok” demek, “yapmak istemiyorum” demek başka bir şey.
“Enerjim Yok”
Bu konuda zihin büyük ölçüde yalan söylüyor. Bir gün işten eve gelmiş, koltuğa uzanmış ölü gibi yatıyordum. Normalde planım 10.000 adım yürümekti. İç sesim “odama bile gidecek halim yok” diyordu.
Başka bir sesim dedi ki “robot gibi kalk ve düşünmeden spor ayakkabılarını giyip dışarı çık.” Öyle de yaptım, çıktım 10.000 adım atıp döndüm. Muhtemelen zorda kalsam, ne bileyim bir hayvan falan kovalasa, felaket çıksa o adrenalinle 20.000 adım daha atabilirdim. Sorunum enerjiden ziyade sürekli bahane üreten zihnin kendisi.
Üstelik uzmanlar asıl yorgunken spor yapmanızı, egzersizin iyi geleceğini söylüyor.
Aynı şekilde bazen “kitap okuyamam gözüm ağrıyor, uykum geliyor” diye içimden geçiririm ve okumam. Sonra saatlerce sosyal medyada vakit harcadığımı, bunu yaparken gözümü umursamadığımı ve uyumadığımı fark ederim.
Hep motivasyon aramak çok yorucu olabilir. İsteksizliğe rağmen başlamayı denemek de bir yöntem, deyip notlarımı burada sonlandırıyorum.
Hizmetler: Profesyonel Koçluk almak ister misiniz?
Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.
Selamlar benim bloğuma göz atmaya ne dersiniz ?
Seveceğiniz içeriklerim olduğunu düşünüyorum.
Sanırım aradığım yazı bu kaleminize sağlık her birini not alarak tekrar okuyacağım sevgiler
🥰 Faydalı olabildiyse ne mutlu bana. Teşekkür ederim. Sevgiler.🎉
Selamlar benim bloğuma göz atmaya ne dersiniz ?
Seveceğiniz içeriklerim olduğunu düşünüyorum.