Aylık Hedefler – Nisan 2023

İlkbahar torpilli mevsim, Büyük Panda ve Küçük Ejderha kitabının bölümleri bile ilkbahar-yaz-sonbahar-kış ve tekrar ilkbahar diye biter. 🙂 Hadi size kitabın ilkbahar bölümünden bir sayfayı hediye edeyim;

Küçük Ejderha: Şu an ağacın çiçeklerine bakamayacak kadar meşgulüm.

Büyük Panda: Ama yarın burada olmayabilirler ve dönüp onlara bakmak için bundan daha iyi bir neden yok.

Nisan hedeflerinde bu kısma dönerim, biraz Mart’tan bahsedelim;

Mart 2023

Aylık hedefler yazılarını yazarken ya da instagram(@yazarkarga) içeriklerini hazırlarken telefon albümlerinden “o ay neler yapmışım, nereleri gezmişim?” diye bakıyorum. Şubat’tan sonra dolu dolu geçen bir ay oldu.

Neler İzledim?

Hepsi Netflix;

• Mh370 The Plane That Disappeared – 2014 yılında kaybolan ve bulunamayan Malezya uçağını pek çoğumuz hatırlar. Ona dair 3 bölümlük bir belgeseldi; ama epey vasat buldum.
• Fyre – Üniversitenin pazarlama dersinde öneri olarak verilmişti. Çok büyük bir festival organizasyonunun nasıl bir kabusa dönüştüğünü anlatan izlerken hem strese girip hem güldüğüm harika bir belgeseldi.
• Fall – Yükseklik korkusu ilgimi çektiği için ileri sara sara izledim. Saçmalar saçması bir filmdi neyse…
• Toscana – “İki İtalya görürüm gözüm gönlüm açılır” düşüncesiyle izledim. Hollywood’un o klişe ötesi romantik filmlerini çok çok severim. Bu filmde konu tüm klişelere sahip, ama işleniş biçimi festival filmi tadında. Arafta kalmış, sıkıcı bir iş.
• The Lady In The Van – “British bir şeyler izliyim” diye ararken karşıma çıktı. Huysuz yaşlı birinin oyun yazarıyla kurduğu bağı anlatan gerçek hayattan uyarlama bir filmdi. Dostluk temalı filmleri zaten çok severim. Maggie Smith’in efsanevi oyunculuğuyla bu filmi de çok sevdim.

Aktiviteler

• Lindy Hop – Mart ayında 3.5 – 4 saatlik bir lindy hop workshopu ve dans gecesine katıldım. New York, Harlem bölgesinden çıkan bu dansı çok sevdim. Bünyem dans etmeye hiç alışık olmadığı için figürler zor geliyor ve yapamıyorum aslında. 🙂 Ama yapamazken bu kadar eğleniyorsam bir de dans edebilir hale geldiğimde düşünemiyorum. 🙂
• Fazıl Say-Serenad Bağcan Konseri – Benim Türkiye’de son gittiğim konser Selda Bağcan konseriydi bu kez Serenad Bağcan eşliğinde Fazıl Say’ı dinledim. Ankara kısımları dışında su gibi aktı. 🙂
• Bordeaux seyahati – Uzun süredir Schengenimi aldığım ülke olan Fransa’ya giriş yapmak aklımdaydı. İlk solo seyahatimi gerçekleştirdim ve benim için bir maceraya dönüştü diyebilirim. Ama bu kısım Bordeaux yazısının konusu. 🙂
• Yine bu ay Londra’da Little Venice, Columbia Flower Market, detaylı Spitalfields, Liverpool Street gezileri yapıp farklı farklı yerler gördüm.

Neler Olmadı?

• Mart çok dağınık bir aydı. Yani baktığımda 9/10 puan veririm; ama bir puanı kırsam kırsam dağınıklığıma kırarım. Odam dahil(ki burada minik bir yaşam alanım olduğu için genelde düzenli tutarım) her şey dağınıktı. Hani biri çıkıp “olsun insanın dağılmaya da ihtiyacı var” diyebilir. Yok kardeşim, ben dağılmayayım mümkünse. 🙂
• Bu dağınıklıklar sebebiyle düzenli bir egzersiz rutinim olmadı. Sözde yeni tarifler deneyecektim, hiç öyle bir şey olmadı. Kitap okuyacaktım, Zen kitabını okudum.(blogda da yakın zamanda yazacağım), ama rutin bir okuma alışkanlığı sağlayamadım. Telefonumu sadeleştirecektim, o da olmadı tabii ki…
• Park bahçe gezmekten bahsetmişim geçen ay, Londra mübarek bu ay yağmurlarıyla boğduğu için “parka bahçeye gitsem” düşüncelerim hayalimdeki kadar olmadı.

Neyse olmayanları da heybeme atarak Nisan’a geçiyorum;

Nisan 2023

Bilenler vardır, Blog’u ilk kez bu yazıyla okuyanlar için de belirteyim Londra’da yüksek lisans yapıyorum, üniversite 3 haftalık bir bahar tatiline girdi. Nisan ortasına kadar Londra’da kalıp, ikinci yarıyı Türkiye’de geçireceğim. O yüzden Nisan planlarım karma olacak. (şu an bunları yazarken öyle güzel bir kuş sesi geliyor ki “çık dışarı” diyor resmen)

Düzen

Şimdi yukarıda bu kadar söylenmişken, Nisan’da bir şeyleri telafi etmemek olmaz. 🙂 Bugünü bahar temizliğine ayırdım. Önce fiziki dağınıklıkları temizleyip, sonra da ajandamı, günlüğümü, dijital takvimlerimi önüme açıp haftalık rutin planlaması yapacağım. Sonra da her günü planlayarak ilerleyeceğim.

İş

Birkaç ay önce kendi üniversitemde Marketing ekibinde Sosyal Medya kısmı için part-time işe girmiştim. Fakat sadece davetler bazında ilerleyen bir işti. Nisan itibariyle üniversitenin bütün sosyal medya hesaplarını yönetmeye, içerikler eklemeye başlıyorum. Kendi hesabım dışında bir kurumun içeriklerini üretmek beni epey heyecanlandırıyor. Nisan’da bu sebeple de düzenli olup içerik takvimleri oluşturmak, rutin oturtmak hedeflerim arasında.

Sanat & Doğa & Seyahat

Bu aslında Nisan ortasına kadar olan bir hedef. Londra‘da hala görmediğim muhteşem müzeler ve parklar var. Türkiye’ye gidene kadar parolam “her gün dışarı çık”. Bu dönem sosyal medyadan paylaşımlarım artabilir, mazur görün. 🙂 Anıları fotoğraf ve video olarak sosyal medyada biriktirmeyi çok seviyorum.

İstanbul’da da evim saydığım koruya gitmek, uzun uzun tadını çıkarmak; bu kez biraz Beyoğlu taraflarının haftaiçi gündüz tadını çıkarmak gibi hayallerim var.

Nisan’ın sonuna doğru yakın bir arkadaşımla İngiltere içinde kısa seyahatlerimiz olacak. Bunlar için de heyecanlıyım.

Yoga

2023 yılında bir iki haftalığına bir yoga kampına katılmak istiyorum. Birlikte yoga yapmayı hayal ettiğim birkaç yabancı hoca var. Ama onların eğitim takvimlerini kovalamam için önce kondisyonumu ve gerekli yoga pratiğimi sağlamam gerek. O yüzden Nisan itibariyle geçmiş yıllardaki yoga düzenime dönmeyi hedefliyorum.

Her şeye alıştım da beni odamda en zorlayan şey, rahatlıkla yoga yapabileceğim bir alan olmaması. Bu da gerçekten yogadan soğutuyor. Bakalım bu ay tekrar düzen deneyeceğim ve bu kez olup olmadığını göreceğiz…

Nisan için daha çok çok yazasım var aslında; ama burada keseyim. Yazıya Büyük Panda ve Küçük Ejderha ile başlamıştım, onunla da bitireyim;

“Hala varmadık mı?” diye sordu Küçük Ejderha.

Büyük Panda gülümsedi “Umarım varmamışızdır.”

Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.