Londra’da Müzede Gönüllü Çalışmak

İstanbul’da Darüşşafaka ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile gönüllü çalışmalarım olmuştu. Londra’ya gelmeden önce burada da gönüllü çalışmayı planlıyordum; ama şehre alışmak, master derken bu istek geri planda kaldı. Mart sonunda ise, ayın belli günlerinde Kenwood House’da explainer olarak çalışmaya başladım. Benim için çok yeni bir deneyim, yazımda biraz gönüllü çalışmak biraz da sanat konularına dair bilgi vereceğim.

Neden Kenwood House?

Londra’da gönüllü çalışmak isteyeceğim ilk üç yer National Gallery, V&A Museum ve Kenwood House’du.

National Gallery ve V&A Museum’u Londra’da Modumu Değiştiren 8 Yer arasında yazmıştım. Ziyaret etmeyi çok sevdiğim, her seferinde etkilendiğim sanata ilgimi genişleten yerler. V&A Museum’un bekleme listesindeyim. Bir ilan çıkarsa oraya da başvurmayı düşünüyorum. National Gallery için henüz bir gönüllülük fırsatı bulamadım.

Kenwood House, Londra’nın en güzel yeşil alanlarından biri olan Hampstead Heath sınırında bulunan halka açık bir ev aslında. İçinde Rembrant, Gainsborough, Turner gibi pek çok ressamın eserleri var ve müzeye dönüştürülmüş. Pastel iç mimarisi Wes Anderson filmlerinden fırlamış gibi… Özellikle kütüphane bölümüne hayranım.

Burası bana yürüyüş mesafesinde ve o kadar muhteşem bir ormanın içinde ki doğa, sanat, mimari “yaşamak ne güzel” dedirtecek pek çok şeyin bileşimi gibi.

Gönüllü çalışmak - Kenwood House
Gönüllü çalışmak – Kenwood House

Gönüllü Çalışmak ve İlk Öğrenimler

Nasıl Yaşlanacağın Bir Kültür Meselesi

  • Bana en ilginç gelen deneyimlerden biri çoğu gönüllünün 60 yaşın üzerinde olmasıydı. Kendi büyüklerimi düşündüm. Emeklilik sonrası bir müzede gönüllü olmak isteyeceklerini hayal edemedim. 🙂
  • Bu konuda müze gönüllülerinden biri komik bir deneyimini anlattı. Geçtiğimiz günlerde minik bir ziyaretçi şaşkınlıkla “sen kaç yaşındasın çok yaşlısın” demiş. O da çocuktan tahmin etmesini istemiş. Çocuk “100 FALAN ÇOK YAŞLISIN, BAYA YAŞLISIN, ÇOOK YAŞLISIN” deyip durmuş. Kahkahalar eşliğinde anlatıyordu. 🙂 Bize de gülmek için alan tanımış oldu. 🙂
  • Japonların uzun yaşam sırları arasında “emekli olmamaları” geliyor. Çalışma hayatları bitse de sosyalleşmeye, bağ bahçe işlerine, meşguliyet yaratmaya devam ediyorlar. Toplumumuzda bazen “yaşlanmak=elini ayağını her şeyden çekip oturmak” gibi kodlanıyor. Başka kültürlerde hayatın coşkuyla devam edebildiğini görmek ilham ve umut verici.
  • Geçtiğimiz hafta Viyana seyahatimiz esnasında bir müzeyi gezdik ve yaş ortalaması oldukça yüksek bir gruba denk geldik. Ellerinde portatif tabure ile müzeyi geziyor ve diledikleri eserin önünde tabureyi koyup dinleniyorlardı. 🙂 Bazı insanlar yaşlanınca eylemden vazgeçmek yerine, kendileri için kolaylaştırmanın, modifiye etmenin yollarını arıyor demek ki.
  • Bu konuda kendi zihnimdeki kodları fark edip duruyorum ve yepyeni pencereler açılıyor aslında. Bisiklete binen yaşlı birini gördüğünde şaşırmak, müzede çok yaşlı birilerine denk gelince şaşırmak. İçten içe “bu nasıl bir sanat aşkı ki?” gibi yargılarımı da fark ediyorum. “Farkındalık” kelimesinin her ne kadar içi boşaltılsa da bir şeyi fark etmeden nasıl değiştirebiliriz ki? Kendi kendimi telkin edip “zihninde kodlanan algıları değiştirme zamanı” diye düşünüyorum.
  • Öğreneceğim! 90’dan sonra modayla, sanatla, egzersizle ilgilenen insanların çok da enteresan bir yola başvurmadıklarını, sadece yaşamı gerektiğince yaşamaya devam ettiklerini öğreneceğim. Tüm bunlar bana nasıl yaş almak istediğime dair ilham veriyor.
Gönüllü Çalışmak - Kenwood House
Gönüllü Çalışmak – Kenwood House

Sanat

  • Kenwood House’daki gönüllü çalışma süreci kısa bir tanıtım ve eğitim ile başladı. Müzenin ziyaretçilere açık olmayan kısımlarında gezebilmek insanın çocuk ruhunu tetikleyen bir şey. 🙂
  • Explainer olarak gönüllülük yaptığınızda eserlerle ilgili sorulara cevap vermeniz beklenmiyor. Odalarda zaten eserleri anlatan kitapçıklar var. Bilmediğiniz kısımlar için yönlendirebilirsiniz. Aslında temel görev ziyaretçilere göz kulak olup, eserlere zarar verilmesinin önüne geçmek. Ama eğitim alırken gönüllülerden biri bana “her odayla ilgili en önemli 6 konuyu bilirsen soranlara bahsetmek için faydalı olur” önerisini verdi, cebime attım bu öneriyi.
  • Sanat konusunda gönüllü olmuş kişilerle bir araya gelince Londra’daki en sevdikleri müze ve galerileri de sorma fırsatım oldu. Listeme 4 yeni yer ekledim. İki tanesini hiç duymamıştım. Bu anlamda da belli ki ufuk açıcı bir deneyim olacak.
  • Müzenin gönüllülere özel bazı etkinlikleri var. Bu hafta Handel Hendrix House’u gezdik. Tablo okumayla ilgili çok keyifli bir eğitime katıldım.(aşağıda biraz bahsedeceğim) Önümüzdeki günlerde yeni bir etkinliğim daha olacak.
  • Sırt çantanızı önünüze asabilir misiniz? Aksi halde yürürken dönerseniz farkında olmadan eserlere zarar verebilir.
  • Bu oda neden bu kadar karanlık? “Güneş ışıkları eserlere zarar verebilir.” Londra’da güneş mi var? 🙂
  • Kenwood House yemek odasındaki dev halı: İyi halılar kusursuz olmaz. Bu halıda bilerek bir hata yapılmış. Bilin bakalım hangi kısım hatalı? (Yazımın en altına hatayı not alacağım 🙂 )

Gönüllü Çalışmak: Tablo Okuma Eğitimi

Kenwood House’da bir “tablo okuma” etkinliğine de katıldım. O kadar sevdim ki, “her hafta böyle bir seminer bulsam da gitsem keşke” diye düşünmekteyim.

Eğitim iki farklı bölüm olarak kurgulanmıştı. İlk bölümde küratör, ekrana eserler yansıttı. Esere dair hiçbir bilgi vermeden bizden tahminler yapmamızı istedi.

“Sizce bu eser kaçıncı yüzyılda geçiyor?” “Hangi ülkede geçiyor?” “Self portre mi?” gibi sorularla keyifli bir beyin fırtınası seansı izledim.

Gönüllü Çalışmak - Tablo Okuma
Gönüllü Çalışmak – Tablo Okuma

Doğrudan 17. yy’ın ilk yarısında, Hollanda’da geçtiğini tahmin edenler vardı. İlk yorumlarda kadının hizmetçi olduğuna dair fikirler olsa da daha sonra “o dönem siyah kıyafetlerin çok pahalı olduğu, hizmetçi konumundaki kişinin siyah giyemeceği” gibi bilgiler edindim. Kişilerin birbirine bakmaması portre çalışması olduğuna dair yorumlandı. Kadının telaşlı ve aceleci olduğu, adamın önündeki kağıt ve elindeki çizim aleti sebebiyle gemiyle ilgili bir iş yaptığı, eserde ışığın doğal kullanımları gibi pek çok yorum konuşuldu.

Bulmaca çözmek gibi aslında ve çok eğlenceli geldi. Ama kültür konusu yine devrede. Yüzyıl tahminleri, ülke tahminleri, modadan çıkarımlar yapmak hepsi bir bilgi birikimi gerektiriyor aslında.

Eğitimin ikinci kısmında ise gruplara ayrıldık ve müzede istediğimiz alana dağılıp çok ünlü olmayan ve sevmediğimiz bir tablo seçmemiz istendi. Sonra grupla birlikte bu tabloyu çeşitli sorularla yanıtladık.

20 yıldan fazla süren okul hayatımda pek de karşılaşmadığım kalıcılıkta bir eğitim oldu aslında. Kolay kolay unutmam.

Not: Halıdaki hatayı merak edenler için üst orta kısımdaki kuşlardan birinde kırmızı baklava(elmas) deseni yok) 🙂

Hizmetler: Koçluk almak ister misiniz?

Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.

One Reply to “Londra’da Müzede Gönüllü Çalışmak”

Biraz da siz kar(g)alayın!

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.