Ekim başında(2022) Londra’da yaşamaya başladım. Bu süreçte içerikler ürettim; ama Londra gezilecek yerler için klasik gezi yazılarında olduğu gibi 3-5 günlük rota çıkarmamıştım.
Öncelikle tüm Londra & Britanya yazılarına kolayca ulaşmanız için: Londra & Britanya İçerikleri (Index)
İkincisi de: Londra’da Ne Yenir?
Bazı semtlere birden fazla gidip her seferinde bambaşka şeyler keşfettiğim oluyor.(İstanbul Beyoğlu civarları misali) O yüzden daha iyi keşiflerim olduğu sürece bu yazı(lar) zaman içerisinde kendisini güncelleyebilir.(günlük paylaşımlar için Instagram @yazarkarga) Bugün Londra gezi rehberi için 4 günlük bir rota çıkarmaya çalıştım. Ama aşağıdaki notları da önden paylaşmak istiyorum;
Yazı İçeriği
Londra Gezilecek Yerler Yazısı İçin Ön Uyarılar
- Herkesin gezi ritmi, zevkleri, bütçesi farklılık gösterebilir. Benim bir güne sığdırdığım şeylere siz iki tam gün de ayırmak isteyebilirsiniz. Gezi yazılarının doğrusu yanlışı yok bence. 🙂 Ama elimden geldiğince ideale yaklaşmaya çalışacağım.
- Bu içerik 4 günü kapsadığı için yazıda genel olarak hedefim “olmazsa olmaz” görülen “en popüler”, “en turistik” yerleri aktarmak. Ama o turistik yerlerde lokal ya da ruha dokunabileceğini düşündüğüm bir keşfim varsa onu da paylaşmak.
- İçerikte kitabi, tarihi bilgiler yer almıyor. “Tower of London şu tarihte inşa edilmiş vs.” konularını aktarmayacağım. Hem bu tür gezi yazılarını okurken keyif almıyorum hem de rota odaklı bir yazı planladım.
- Yazı 4 günlük rotayı içerse de Londra 4 günde gezilebilecek bir şehir değil. Dolayısıyla sadeleşmek ve pek çok yeri elemek gerekiyor. “Şurası neden yok” diye düşünürseniz sebebi bu. 🙂
- Sadece “ücretsiz” müzeleri bile hakkıyla gezmek günler alabilir. Bu sebeple sanat, tarih vs. anlamında da elemeler yapmak gerekir. Ama günlük rotalarda yer verdim.
Londra Gezilecek Yerler – 1. Gün
Eğer Londra’ya gelmişken Buckingham Sarayı’nı görmek gibi bir isteğiniz varsa(benim merak ettiğim bir yapı değildi; ama gittim gördüm) birazdan çizeceğim rotaya Buckingham ile başlamak daha efektif olabilir. Metro Green Park durağında inip Green Park’ın içinden kısa bir yürüyüşle saraya ulaşabilirsiniz. Nisan-Temmuz arası her gün 11:30’da muhafız değişim törenleri oluyormuş. Mart-Ağustos arası ise değişkenlik gösteriyormuş. İlginizi çekiyorsa gitmeden kontrol etmenizde fayda.
Westminster Cathedral
Rotaya Buckingham’dan başlarsanız Westminster Cathedral(Westminster Abbey ile karışmamalı) 9-10 dakikalık bir yürüme mesafesinde bulunuyor.
Mimari olarak ihtişamlı ve biraz daha kıyıda köşede kalan Londra lokasyonlarından biri.
St. James Park
Londra’nın yaklaşık %14’ü yeşilliklerle çevrili. O yüzden hemen hemen her semtin parkları, yürüyüş ve nefes alma, şehrin stresinden uzaklaşma alanları var.
St. James Park benim en sevdiğim parklardan biri. Bir kere çok merkezi. İkincisi bir parktan istenebilecek her şey var; muhteşem bitkiler, su sesleri, çeşit çeşit hayvan türleri(olmazsa olmaz sincaplar.)
Blue Bridge’den harika bir Westminster manzarası var. Telefon istenen performansı vermese de Profesyonel makina ile London Eye’ı da alarak çok güzel çekimler yapmak mümkün.

Horse Guards
Yürüyüşümüze House Guards ile devam ediyoruz. St. James Park’tan London Eye yönüne doğru yürürseniz tarihi binaların olduğu kocaman boş arazi dikkatinizi çekecektir. Dümdüz o tarihi binaya ilerlediğinizde Horse Guards’a gelmiş oluyorsunuz. Binanın ön cephesinde atlı muhafızlar, küçücük alanda durmadan volta atan muhafızlar ya da değişim törenlerine denk gelebilirsiniz. Her gördüğümde bu çağda girilen bu tribe, bu şova gülüyorum. 🙂 Ama Buckingham’a göre daha keyifli bir atmosfer.

Popüler Westminster Noktaları
Horse Guards ve St. James’e arkamızda bırakıp sağa döndüğümüzde Londra deyince ilk akla gelen ikonik yapılara doğru ilerlemiş oluyoruz.
Burada Paliament Square Garden’da Churchill, Gandhi gibi isimlerin heykelleriyle karşılaşıyorsunuz. Big Ben(The Elizabeth Tower), Westminster Abbey(ülkeyi yöneten pek çok kişinin düğün, ölüm törenlerinin yapıldığı yer) görülecekler arasında.
Victoria Embankment yolunda harika London Eye fotoğrafları yakalamanız mümkün.(videoyu hızlı çekim moduna alırsanız London Eye’ın dönüşünü de yakalayabilirsiniz) London Eye tarafına geçmenize gerek var mı bilmiyorum. Ben hiç geçmedim. Karşıdan fotoğraflamak daha keyifli.
Ben Westminster’da Jewel Tower’ı da sevmiştim. Kaçış bölgesi gibiydi. Zaten kendi gezimde Jewel Tower’ın arka kısımlarından ayağımın götürdüğü sokakları gezip rastgele kahve molası vermiştim.(Londra’da genel olarak Costa ve Pret a Manjer çok yaygın kahve noktaları)
Westminster’da Cinnamon Club isminde bir Hint restaurantı var. Sanırım eski bir kütüphaneyi restauranta çevirmişler. Atmosferi çok güzel gözüküyor.
Londra deyince ilk akla gelen şeylerden biri de Harry Potter filmi. Şehir Harry Potter ününün etinden sütünden yararlanıyor. Eğer filme ilginiz varsa Westminster’da bulunan Lambeth Bridge Harry Potter filminin geçtiği yerlerden biri.
Westminster Bridge’de de güzel görseller yakalamak mümkün.
Londra’da 1. Gün Alternatifler
Geziye kaçta başladığınıza ve Westminster’a ne kadar vakit ayırdığınıza bağlı olarak eğer hala enerjiniz varsa;
- Trafalgar Meydanı ve hemen meydandaki National Gallery (ücretsiz) Westminster’a yürüme mesafesinde yer alıyor. Benim Londra’da gezmekten en keyif aldığım yerlerden biri olabilir.
- “Bizim gani gani vaktimiz var, enerjimiz de var, oturmaya mı geldik?” diyorsanız(yazın hava epey geç kararıyor) Yukarıda yazdığım Victoria Embankment yolundan Greenwich için vapurlar kalkıyor. Yanlış bilmiyorsam 90 dakika süren bir yolculuk.
- Yorulduk yemek yiyelim, akşamın keyfini çıkaralım fikrindeyseniz de Soho tarafları eğlenceli olabilir.
Londra Gezilecek Yerler – 2. Gün
Gelelim Londra gezi rehberi için ikinci güne. Aslında önceliklerinize göre değişebilir. Örneğin Sky Garden gün batımına doğru çok keyifli olabilir.(detaylara aşağıda yer vereceğim), Borough Market benim için Londra’nın en lezzetli sokak marketi ve kahvaltı yerine öğlen yemeği tadında gitmek daha mantıklı.(akşam 5’te kapanıyor)
Tower Bridge-Tower of London
Tower Bridge, Big Ben ve London Eye ile birlikte “Londra” deyince ilk akla gelen sembollerden biri. İkinci gün geziye buradan başlayıp manzaranın tadını çıkararak bol bol fotoğraf molası verirsiniz diye düşünüyorum.(aşağıdaki manzara Sky Garden’dan çekildi)

St. Dunstan in the East Church Garden
Londra gezilecek yerler rotasına Tower of London istikametinden St. Dunstan in the East Church Garden ile devam edebilirsiniz. Bu kilisenin bahçesi mistik ve fotoğraflık lokasyonlardan biri. Yolunuz düşerse uğrayın derim.
Sky Garden
Gezi tarihinizden bir iki hafta önce Londra’nın “en yüksek halka açık bahçesi” mottosuyla Sky Garden’dan rezervasyon yaptırabilirsiniz. The Walkie Talkie binasının 35. katında yer alan Sky Garden’ın içi bahçe olarak tasarlanmış. Muhteşem bir manzara ve birden fazla yeme-içme alternatifi var.(gerek yok bence) Zaman zaman özel günler için de farklı etkinlikler düzenlenebiliyor. Detaylı yazı için;
Sky Garden – Londra’ya Ücretsiz Kuş Bakışı
Leadenhall Market
Harry Potter’a ilginiz varsa Sky Garden’dan sonra yürüyerek kolayca uğrayabileceğiniz yine atmosferiyle büyüleyen yerlerden. Fakat yeme-içme için hepsini es geçip Borough’ya gidebilirsiniz.

Borough Market
Leadenhall’dan sonra istikamet yemek molası için Borough Market. Yol üzerinde olduğu için güzergaha Monument to The Great Fire of London(Büyük Londra yangınından sonra yapılan anıt) ve London Bridge’den geçerek devam edebilirsiniz.
Borough ile ilgili de yazı yazmıştım, eklenen yerler sebebiyle güncelleyeceğim. Fakat aşağıdakiler önerilir;
- Bao Bun – detaylar yazıda
- Bread Ahead Bakery – detaylar yazıda
- Richard Haward’s Oyster – detaylar yazıda
- Pontena – Riske girmeyip ayaküstü Türk mutfağına yakın bir şey yemek isterseniz empanada bizdeki çiğ böreği andırıyor. Tavuklu, peynirli, ıspanaklı pek çok çeşidi var.
- Wild Mushroom Risotto
- Bomba Paella
Southwark Cathedral
Borough ile dipdibe olduğu için uğranabilecek yerlerden. Ben geldiğim dönem ihtişamlı dünya gösterimi vardı.

Notlar:
Bu bölgeye doyamadıysanız Londra’nın ikonik gökdelenlerinden The Shard, bahçesi ve mimarisiyle büyüleyen King’s College London ve Hay’s Galleria da Borough Market’a yürüme mesafesinde.(Tower Bridge yönünde)
Tate Modern
Sanat aşkına! Londra’nın en meşhur modern-sanat galerilerinden biri.(ücretsiz; ama bazı sergiler ücretli olabiliyor) Kendini güncellediği için Londra’da yaşarken de çeşitli periyodlarda gezilebilir.
St. Paul’s Church
Tate Modern ile 12-13 dakikalık bir yürüyüş mesafesine sahip olan St. Paul’s Church de yine sembol ve Londra gezilerinde mutlaka görülen yerlerden biri.(Tate Modern sonrası yürüyerek giderseniz Millennium Bridge de Harry Potter’ın çekildiği lokasyonlardan biri)
Instagramerlar İçin Not:) One New Change isimli alışveriş alanının terasından harika St. Paul’s manzaraları yakalayabilirsiniz. Aynı şekilde asansöründen de St. Paul manzaralı video çekmeniz mümkün. Burada Madison isimli muhteşem bir roof bar var. Gün batımında tercih edilebilecek yerlerden. (Bkz: Londra’da Ne Yenir? )
Yine bir başka St. Paul noktası da “reflection garden”. Buradaki su, katedralin yansımalı fotoğraflarını çekmenizi sağlar.

Londra Gezilecek Yerler – 3. Gün
The British Museum
Müze, sanat, tarih konularına ilginiz varsa 3. Güne Antik Yunan heykellerinden, Mısır mumyalarına pek çok eseri ücretsiz görebileceğiniz The British Museum ile başlayabilirsiniz. Genellikle müzelerde bizim eserlerimizin olmasıyla ilgili çok fazla dram yaratmam. Çünkü hakkıyla koruyamadığımızı düşünüyorum. Ama British Museum gerçekten insanı üzen yerlerden, içinde bizim topraklarımızdan çok fazla tarihi eser var.
Belirli günlerde akşam 8’e kadar açık. O yüzden sabah yerine akşam da gezilebilir.
Covent Garden
Müzeden çıktıktan sonra benim Londra’da en sevdiğim lokasyonlardan biri olan, pek çok kez gidip gezdiğim Covent Garden 10-12 dakikalık bir yürüme mesafesinde yer alıyor. Bu konuda detaylı bir yazı yazdım; Londra Yürüyüş Rotası: Trafalgar-Covent Garden ve Fazlası,

Leicester Square-Chinatown
Covent Garden’dan sonra geziye Leicester Square(çocuklarla geziyorsanız buradaki Lego ve M&M mağazası ilgilerini çekebilir) Christmas döneminde de güzel bir market kuruluyor.
Yine Chinatown da bu bölgede kıpkırmızı süslemeleriyle mutlaka denk geleceğiniz Çin Mahallesi. Bir şeyler yemeseniz de fotoğraf çekimi için uğrayabilirsiniz. Kalabalığı, keşmekeşi sebebiyle yıldızımın barışmadığı bir yer olsa da şimdiye kadar hiç es geçmedim.
Soho & Regent Street & Piccadilly
Londra sokaklarına doyamayarak Soho, Regent Street, Piccadilly ile devam ediyoruz. 🙂 Soho için detaylı bir yürüyüş rotası yazmıştım, o yüzden tekrar değinmeyeceğim.
Özellikle Noel zamanı Londra’daysanız her biri muazzam süslenen yerler. Yine de gezmek için Covent Garden beni daha çok cezbediyor.
Üçüncü gün akşam yemeği için; Londra’da Ne Yenir? yazısını ekliyorum.
Londra Gezilecek Yerler – 4. Gün
Notting Hill
Geziye gündüz gözüyle Notting Hill rotasından başlayabilirsiniz.(mimarisi sebebiyle akşam görmek aynı tadı vermeyecektir) Londra’nın film stüdyolarını andıran pastel binaları, sokak marketleri, baharda coşan manolya ağaçlarıyla Notting Hill insanın içini açıyor. Fakat Cumartesileri ekstra kalabalık.
Güneşli bir gün yakalayabilirseniz gezmek daha keyifli olur. Yine detaylı yazdığım için uzun uzun değinmeyeceğim. Notting Hill çeşitli sebeplerle en fazla gittiğim yerlerden biri, gezdiğim yerler arttıkça yazıyı güncelliyorum.

Hyde Park
Dünyanın en popüler parklarından biri olan ikonik Hyde Park’ın Kensington Palace tarafı yürüme mesafesinde. Biz Notting Hill’den küçük Venedik olarak tanımlanan Little Venice’e de keyifli bir rota ile yürümüştük. Ama Little Venice daha alternatif ve “gitmeseniz da olur” türünde bir yer.
Londra Gezilecek Yerler: Ücretsiz Müzeler
Bu noktada sizi bir yol ayrımı bekliyor; müze gezmek istiyor musunuz?
Çünkü Hyde Park’a yürüme mesafesinde 3 adet birbirinden muhteşem müze bulunuyor. Fakat hepsini aynı gün hakkıyla gezmek imkansız. Çocuklu bir gezi yapıyorsanız en meşhuru Natural History Museum. Ama yine Science Museum ve Victoria & Albert Museum da bu bölgede yer alıyor. Victoria & Albert her yönden çok güzel bir müze.
Pastel evlere doyamadıysanız; Londra’da Rengarenk Yürüyüş Rotası-Chelsea
Harrods ve Daha Fazlası
“Ben müze istemiyorum alışveriş istiyorum kardeşim” diyorsanız, uyarı niteliğinde Minimalist Yaşam Önerileri yazısını da hatırlatıp sizi lüksün, estetiğin kitabını yazan Harrods’a yönlendirebiliriz. 🙂
Hava güzelse Harrods’ın lahmacundan, ıstakoza çok geniş bir yelpazede yiyeceğe ulaşabileceğiniz yeme-içme alanından bir şeyler alıp(fiyatlar ortalama cafe-rest. fiyatı) Hyde Park’ta piknik yapabilirsiniz.
Gezme hevesiniz devam ediyorsa ben bu bölgedeki Sloane Square, Belgravia taraflarını mimari açıdan çok seviyorum.(Pavillion Road, Elizabeth Street, Motcomb Street güzel)

Londra Gezilecek Yerler – Alternatif Linkler
Londra’da gezmek için daha fazla vaktiniz varsa alternatif olarak aşağıdaki yerleri de rotanıza ekleyebilirsiniz. Oxford, Cambridge, Cantenbury, Bath, Brighton, Rye, Windsor, Cotswolds gibi yerlere de günübirlik seyahatler yapılabilir. Zira Paris’e bile tren ile iki saatte gitmişliğim oldu. Londra gezilecek yerler için alternatif rotalar;
- Hampstead Gezisi : Burada Yaşanır!(Yazın yüzmek de mümkün)
- Londra Yürüyüş Rotası: Camden – Primrose Hill
- Columbia Road Flower Market(Pazar günleri)-Shoreditch Rotası-Spitalfields-Liverpool Street Rotası
- Londra’da Rengarenk Yürüyüş Rotası-Chelsea
- Belgravia – Sloane Square – Harrods Gezisi
- Greenwich Gezi Rehberi
- Notting Hill – Holland Park – Design Muesum(yukarıdaki Notting Hill sonrası yazdıklarım için alternatif bir rota)
- Notting Hill – Little Venice rotası
- Kew Gardens-Richmond Park(Genel turistik lokasyonlara uzak ve tüm günü alır)

Londra Hakkında İşe Yarar Bilgiler
- Londra’ya Stansted Havaalanından gidecekseniz; çıkış kapısından tamamen dışarı çıkmadan sola doğru inen bir yokuş var, o yokuştan inip Coach Bus yönüne ilerlediğinizde şehir merkezine giden otobüsleri göreceksiniz.(Stradford’da inip hemen hemen her yere gidecek taşıt bulabilirsiniz) Bilet sanırım 15-16 pound. Kredi kartıyla ödeyebilirsiniz. Metro da kullanabilirsiniz tabii ki. Heathrow ve Gatwick havaaları da zaten direkt metro ile bağlantılı. Luton ve City’i kullanmadım.
- Yazımda konaklama kısmından bahsetmedim. Bu konuda herkesin farklı kriterleri olabiliyor. Ama Londra metrosu dünyanın en başarılı ulaşım ağlarından birine sahip ve çözmek çok kolay. Bu sebeple zone 1 pahalı geliyorsa zone 2-3’te metroya yakın ve diğer standartlarınıza uyan(hijyen, bütçe, kahvaltı opsiyonu vs.) herhangi bir yerde kalabilirsiniz.
- Ulaşım araçlarını kullanmak için metrolardaki makinalardan Oyster kart alabilirsiniz, makinalarda Türkçe menü seçeneği var. Otobüs, DLR her yerde geçerli. Zone 1-2 arası seyahat ediyorsanız günlük 7.5 poundluk bir üst limit var.(değişebilir) Bunun üzerinde para harcamıyorsunuz. Ama genel olarak turistik yerler dümdüz ve yürüyüşe çok elverişli.
- Aynı saat içinde ikinci kez otobüs kullanırsanız tekrar para ödemiyorsunuz.
- Metroda girişte kart, telefon, Oyster vs. okutuyorsunuz; ama parayı çıkıştaki turnikede çekiyor. O yüzden çıkışta da kart okutuluyor.
- Londra’da ilk haftalarda zaman zaman nakit geçmeyen yerlerle karşılaşmıştım.(şu an zaten nakit kullanmıyorum) Bu sebeple nakitin dışında, yurt dışında geçerli kredi kartınızın olması faydalı.
- Ben Londra’ya geldikten sonra; “telefondan temassız ödeme” konusu hayatıma girdi. Burada markette, restaurantta, tüm ulaşım araçlarında telefon ile hızlı ödeme yapılabildiği için Oyster ve de cüzdana ihtiyaç duyulmuyor aslında. Sisteme alışıksanız bu şekilde de ödeyebilirsiniz.
- Londra’da marketlerden vs. simcard alabilirsiniz, ama merkezi pek çok noktada ücretsiz wifi yakalamak mümkün.
- Londra genel olarak tehlikeli bir şehir değil bence; ama güvenli de değil. Uyanık olmanızda fayda var. Gasp oranları İstanbul’dan yüksek diye okumuştum, onlarca telefon hırsızlığı videosu var. Yakın çevremde de karşılaştım. Son dönemde saat hırsızlığı da çok. Telefonunuza ve değerli eşyalarınıza kesinlikle sahip çıkın. Metrolarda da sarı çizginin dibinde beklemeyin. Ne olur ne olmaz. 🙂
- Lime uygulamasından bisiklet, Bolt ve Uber’den de taksi çağırabilirsiniz. Google.maps’te bir rota yazdığınız zaman ulaşım alternatiflerinin en altında Bolt için yaklaşık ücret belirtilir.
- Çeşme suyu içilebilir. Suya para vermenize gerek yok. Suyun tadına bayılmayabilirsiniz. Restaurant, kafelerde de farklı talebiniz yoksa genelde “tap water” çeşme suyu geliyor.(ücret yok haliyle)
- Bahşiş hemen hemen her yerde %12.5 olarak hesaba dahil o yüzden ekstra bahşiş bırakmıyorsunuz. Dahil olmayan yerde de genelde garson bahşişin dahil olmadığını belirtip gerisini sizin nezaketinize bırakıyor. 🙂
- Türkiye’de hiç kullanmıyordum; ama internetiniz varsa google.maps eliniz kolunuz gibi oluyor. Pek çok restaurant için buradan rezervasyon yapma imkanınız var. Hangi metroyla kaç dakikada nereye gidilir, hangi platformdan gidilir, hangi mekanlar ücretli/ücretsiz vs. her bilgiyi temin edebilirsiniz.
- Eskiden nasıldı bilmiyorum, ama geldiğimden beri sürekli ulaşım eylemleri var. Zaman zaman metrolarda, trenlerde gecikmeler iptaller yaşanabilir. Bunu dikkate alarak planlama yapın derim.
- Londra özellikle Cuma-Cumartesi merkezi noktalarda İstanbul’u hiç aratmıyor.(hiç gerçekten) O yüzden özellikle bugünlere denk gelen gezileriniz varsa açıkta kalmamak için restaurant rezervasyonlarınızı yapmanızı öneririm.
- Burada tahminlerimin epey altında yağmur yağıyor. Soğukla hiç aram olmadığı için kışın bere, boyunluk/atkı, içe termal tayt gibi konular benim için default kıyafetler ama bir kere bile şemsiye kullanmadım. O yüzden hava durumunda yağmur görüp bütün gün yağmur yağacağını düşünmeyin.(yağarsa da kapalı alan aktiviteleri, müzeler sizi bekler)
- Yazmama gerek var mı bilmiyorum; ama prizler Türkiye’dekinden farklı, bu sebeple şarjlarınız için vs. dönüştürücü almanız gerekir.
Soru ve görüşleriniz için; İletişim sayfasından ya da yorum kısmından bana ulaşabilirsiniz.
15 Replies to “Londra Gezilecek Yerler – 4 Günlük Rota”